Bebek, Çocuk ve Genç Psikiyatristi Ankara

Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Bebek, Çocuk ve Genç Psikiyatristi Ankara arayışında olan aileler için güvenilir bir rehber olarak öne çıkmaktadır.

Ankara gibi metropol bir şehirde, modern yaşamın getirdiği karmaşa içinde çocuklarımızın ve gençlerimizin ruhsal dünyalarını anlamak ve korumak, ebeveynlerin en temel önceliklerinden biridir. Gelişimin her bir basamağı, kendine has güzellikler ve zorluklar barındırır. Bazen bu zorluklar, profesyonel bir bakış açısı ve uzman müdahalesi gerektirebilir. İşte bu kritik noktada, bebeklikten ilk yetişkinlik adımlarına kadar her yaş grubunun hassasiyetlerine hakim bir uzman olan Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi arayışında olan aileler için bilimsel yetkinliği ve şefkatli yaklaşımıyla öne çıkan bir isimdir.

Bu kapsamlı makale, çocuk ve ergen psikiyatrisinin derinliklerine inerek sıkça karşılaşılan sorunları, belirtilerini, tanı ve tedavi süreçlerini detaylı bir şekilde ele alacak ve Ankara'da bu alanda güvenilir bir destek arayan ailelere rehberlik edecektir.

 

Modern Dünyada Çocuk ve Genç Olmak: Neden Profesyonel Destek Önemli?

 

Günümüz çocukları ve gençleri, önceki nesillere kıyasla çok daha fazla uyaranla ve baskıyla karşı karşıyadır. Akademik beklentiler, sınav stresi, akran ilişkilerinin karmaşıklığı, dijital dünyanın (sosyal medya, oyunlar) kontrolsüz çekiciliği ve aile yapısındaki değişimler, onların hassas ruhsal dengelerini zorlayabilmektedir.

Bir davranışın, gelişimsel bir evrenin normal bir parçası mı, yoksa altta yatan bir psikiyatrik durumun sinyali mi olduğunu ayırt etmek her zaman kolay olmayabilir. İnatçılık, karşı gelme bozukluğunun bir belirtisi olabilir. Dalgınlık, sadece bir mizaç özelliği değil, DEHB Ankara özelinde sıkça gördüğümüz Dikkat Eksikliği Bozukluğu'nun bir yansıması olabilir. Bu nedenle, bir Ankara çocuk psikiyatristi ile yapılacak erken bir değerlendirme, sorunun kronikleşmesini önleyerek çocuğun gelecekteki yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli adımlardan biridir.

 

Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ: Ankara'da Güvenin ve Uzmanlığın Adresi

 

Ankara'da bir uzman seçimi yaparken, ailenin en temel beklentisi hekimin güncel bilimsel bilgiye sahip olması, geniş bir klinik deneyime sahip olması ve en önemlisi çocuk ve gençle samimi, güvene dayalı bir ilişki kurabilmesidir. Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, akademik unvanının getirdiği bilimsel derinliği, yılların klinik tecrübesiyle birleştirerek bu beklentileri eksiksiz karşılamaktadır.

Her çocuğu ve genci, parmak izi gibi benzersiz kabul eden Dr. Öz, "hastalık" odaklı bir yaklaşımdan ziyade "birey" odaklı bir yaklaşım benimser. Tedavi sürecini, sadece belirtileri gidermeye yönelik bir müdahale olarak görmez; aynı zamanda çocuğun güçlü yönlerini parlatmayı, ailenin başa çıkma becerilerini artırmayı ve çocuğu bir bütün olarak (aile, okul, sosyal çevre içinde) ele almayı hedefler. Bu bütüncül ve insancıl yaklaşım, Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi arayışındaki aileler için tedavinin başarısını artıran en değerli unsurdur.

 

Derinlemesine Bakış: Çocuk ve Ergenlerde Görülen Psikiyatrik Sorunlar

 

Aşağıda, çocuk ve ergen psikiyatrisinde sıkça karşılaşılan durumlar, belirtileri ve modern tedavi yaklaşımları detaylı olarak incelenmiştir.

 

1. Nörogelişimsel Bozukluklar

 

Bu bozukluklar, beynin gelişim sürecindeki farklılıklardan kaynaklanır ve genellikle erken çocukluk döneminde belirti verir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB):

Belirtileri: Üç temel alanda kendini gösterir:

Dikkat Eksikliği: Odaklanmakta güçlük, kolayca dikkatin dağılması, sık sık eşya kaybetme, unutkanlık, başladığı işi bitirememe.

Aşırı Hareketlilik (Hiperaktivite): Oturduğu yerde duramama, sürekli hareket etme isteği, çok konuşma.

Dürtüsellik: Sırasını beklemekte zorlanma, düşünmeden hareket etme, söz kesme.

Tedavi: DEHB Ankara kliniğimizde tedavi, ilaç tedavisi (gerektiğinde), Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), ebeveyn eğitimi ve okul ile iş birliğini içeren çok yönlü bir yaklaşımla planlanır.

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB):

Belirtileri: Sosyal iletişim ve etkileşimde güçlükler (göz teması kurmama, ismine bakmama, akran ilişkisi kuramama) ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar veya yoğun ilgiler (nesneleri döndürme, sallanma, belli konulara aşırı ilgi duyma) ile karakterizedir.

Tedavi: Erken ve yoğun özel eğitim temel tedavi yöntemidir. Davranışsal terapiler, dil ve konuşma terapisi ve aile eğitimi ile çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak hedeflenir.

Özgül Öğrenme Güçlüğü:

Belirtileri: Zekâsı normal veya normalin üstünde olan çocuğun okuma (Disleksi), yazma (Disgrafi) veya matematik (Diskalkuli) alanlarında beklenenin belirgin altında performans göstermesidir. Harfleri karıştırma, yavaş okuma, yazarken harf atlama, matematiksel sembolleri anlamada güçlük gibi belirtilerle kendini gösterir.

Tedavi: Bireyselleştirilmiş eğitim programları (BEP) esastır. Psikiyatrik değerlendirme, eşlik edebilecek DEHB veya kaygı gibi durumları saptamak ve tedavi etmek için önemlidir.

Tik Bozuklukları ve Tourette Sendromu:

Belirtileri: Göz kırpma, omuz silkme gibi basit motor tikler; öksürme, boğaz temizleme gibi basit vokal tikler veya daha karmaşık hareket ve sesler şeklinde olabilir. Hem motor hem de vokal tiklerin bir yıldan uzun sürmesi durumunda Tourette Sendromu tanısı konur.

Tedavi: Tedavide psiko-eğitim, davranışçı terapiler ve tiklerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediği durumlarda ilaç tedavisi kullanılır.

 

2. Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları

 

Çocuk ve ergenlerde en sık görülen psikiyatrik sorunlardandır.

Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu: Çocuğun bağlandığı kişiden (genellikle anne) ayrılmaya karşı aşırı ve gelişimsel düzeyine uygun olmayan bir kaygı yaşamasıdır. Okula gitmeyi reddetme, yalnız yatamama gibi belirtiler görülür.

Sosyal Anksiyete Bozukluğu (Sosyal Fobi): Başkaları tarafından olumsuz değerlendirilme korkusuyla sosyal ortamlardan kaçınma durumudur. Parmak kaldırmaktan, sunum yapmaktan, yeni insanlarla tanışmaktan yoğun korku duyarlar.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Sağlık, okul başarısı, aile gibi birçok farklı konuda aşırı ve kontrol edilemeyen endişe hali. Kas gerginliği, uyku sorunları, huzursuzluk eşlik edebilir.

Selektif Mutizm (Seçici Konuşmazlık): Ev gibi rahat olduğu ortamlarda konuşan çocuğun, okul gibi belirli sosyal ortamlarda konuşmayı ısrarla reddetmesidir.

Panik Bozukluk: Aniden ortaya çıkan, yoğun korku ve fiziksel belirtilerin (çarpıntı, nefes darlığı, terleme, baş dönmesi) eşlik ettiği panik ataklarla seyreder.

 

3. Duygudurum Bozuklukları

 

Çocuk ve Ergen Depresyonu:

Belirtileri: Erişkinlerden farklı olarak, sürekli bir üzüntü halinden çok, sinirlilik, öfke patlamaları ve hırçınlık (irritabilite) ön planda olabilir. Eskiden keyif aldığı şeylerden zevk alamama, enerji düşüklüğü, uyku ve iştah değişiklikleri, değersizlik hissi ve okul başarısında düşüş sıkça görülür.

Tedavi: Psikoterapi (özellikle BDT) ve gerekli durumlarda antidepresan ilaç tedavisi ile oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Bipolar Bozukluk: Taşkınlık/aşırı coşku (mani/hipomani) dönemleri ile depresif dönemlerin art arda yaşandığı bir bozukluktur. Ergenlikte başlaması daha sıktır ve dikkatli bir değerlendirme gerektirir.

Yıkıcı Duygudurum Düzenleyememe Bozukluğu: Sürekli ve şiddetli sinirlilik hali ile bu temel duygu durumuna uymayan, sık ve yoğun öfke patlamaları ile karakterizedir.

 

4. Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) ve İlişkili Bozukluklar

 

OKB: Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, kaygı yaratan takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve bu kaygıyı gidermek için yaptığı tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerden (kompulsiyonlar) oluşur. Kirlenme-bulaşma obsesyonları ve temizlik kompulsiyonları, şüphe obsesyonları ve kontrol kompulsiyonları sık görülür.

Trikotillomani (Saç Yolma) ve Deri Yolma Bozukluğu: Kişinin stres veya sıkıntı anında saçını, kaşını, kirpiğini veya derisini tekrarlayıcı şekilde yolmasıdır.

 

5. Yıkıcı Davranış, Dürtü Kontrol ve Davranım Bozuklukları

 

Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu (KOKGB): Otorite figürlerine (ebeveyn, öğretmen) karşı sürekli bir tartışmacı, karşı gelen, olumsuz ve kural tanımayan tutum sergileme durumudur.

Davranım Bozukluğu: Başkalarının temel haklarına veya toplumsal kurallara saldırgan davranışlarda bulunma (insanlara veya hayvanlara eziyet, hırsızlık, yalancılık, kural ihlalleri) ile giden daha ciddi bir tablodur.

 

6. Beslenme ve Yeme Bozuklukları

 

Genellikle ergenlik döneminde başlar ve hayati risk taşıyabilir.

Anoreksiya Nervoza: Kilo almaktan aşırı korkma, beden algısında bozulma ve kilo vermek için aşırı çaba (yemek yememe, aşırı egzersiz) ile karakterizedir.

Bulimiya Nervoza: Tıkınırcasına yeme atakları ve ardından bu atakları telafi etmek için kusma, laksatif kullanma gibi davranışlar sergileme döngüsü ile seyreder.

Kaçıngan/Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu (ARFID): Kilo veya beden algısı kaygısı olmaksızın, yiyeceklerin duyusal özelliklerinden (doku, koku) hoşlanmama veya yemeğin olumsuz sonuçlarından (boğulma korkusu) korkma nedeniyle beslenmeyi aşırı kısıtlama durumudur.

 

7. Travma ve Stresörle İlişkili Bozukluklar

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Şiddet, kaza, doğal afet, istismar gibi travmatik bir olaya maruz kaldıktan sonra olayı yeniden yaşantılama (kâbuslar, anılar), travmayı hatırlatan durumlardan kaçınma, sürekli tetikte olma ve olumsuz düşünce/duygularla seyreder.

Uyum Bozuklukları: Boşanma, taşınma, okul değiştirme, yas gibi stresli bir yaşam olayına karşı gelişen, beklenenden daha şiddetli duygusal veya davranışsal tepkilerdir.

 

Çocuğunuzun Ruhsal Sağlığı İçin Erken ve Doğru Adım

 

Bu detaylı liste, çocuk ve ergen ruh sağlığının ne kadar geniş ve karmaşık bir alan olduğunu göstermektedir. Listelenen her bir durum, uzman bir Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından dikkatli bir klinik değerlendirme, doğru tanı ve bireyselleştirilmiş bir tedavi planı gerektirir.

Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara'da bu geniş yelpazedeki tüm sorunlar için bilimsel ve kanıta dayalı yöntemlerle, aile odaklı ve şefkatli bir tedavi ortamı sunmaktadır. Çocuğunuzun davranışlarında, duygularında veya sosyal ilişkilerinde sizi endişelendiren bir değişiklik fark ediyorsanız, bu durumu görmezden gelmek yerine profesyonel bir görüş almak, ona yapabileceğiniz en büyük iyiliktir. Unutmayın ki, ruhsal olarak sağlıklı ve güçlü çocuklar, geleceğin mutlu ve başarılı yetişkinleri olurlar. Çocuğunuzun geleceğine yapılan bu yatırım, paha biçilmezdir.