Marketin ortasında, yere yatıp avazı çıktığı kadar bağıran bir çocuk... Etraftan size yönelen meraklı ve yargılayıcı bakışlar... Yükselen tansiyonunuz ve çaresizlik hissiniz... Bu sahne, pek çok ebeveynin en korkulu rüyasıdır ve adı öfke nöbetidir.
Öncelikle en temel gerçeği kabul ederek derin bir nefes alalım: Öfke nöbeti, çocuğunuzun sizi yönetmek veya manipüle etmek için önceden planladığı bir komplo değildir. O an çocuğunuzun beyninde, mantığın ve kelimelerin gücünü yitirdiği, ilkel ve duygusal beynin kontrolü tamamen ele geçirdiği bir "beyin fırtınası" yaşanır. Mantıkla konuşmaya çalıştığınızda sizi duymamasının sebebi budur; çünkü beyninin düşünen kısmı geçici olarak "çevrimdışıdır".
Sizin göreviniz, bu fırtınaya kapılıp gemiyi daha da sarsmak değil, çocuğunuzun sığınabileceği "sakin bir liman" olmaktır.
Fırtınanın Anatomisi: Bu Nöbetler Neden Olur?
Bu "beyin fırtınaları" genellikle karşılanmamış bir ihtiyaç veya henüz gelişmemiş bir becerinin sonucudur.
Gelişmekte Olan Beyin: Özellikle 2-4 yaş arası çocukların beyninin mantık, planlama ve dürtü kontrolünden sorumlu ön kısmı (üst beyin) henüz inşaat halindedir. Ancak korku, öfke gibi temel duygulardan sorumlu olan ilkel kısmı (alt beyin) tamamen aktiftir. Fırtına anında, alt beyin üst beyni esir alır.
Temel İhtiyaçlar (A.Y.A.K): Çocuklar temel ihtiyaçları karşılanmadığında fırtınaya daha yatkındır: Aç, Yorgun, Aşırı Uyarılmış (kalabalık, gürültü vb.) veya Kaygılı olduklarında...
İletişim Becerisi Eksikliği: Özellikle konuşma becerisi henüz tam gelişmemiş çocuklar, istedikleri şeyi, hayal kırıklıklarını veya yorgunluklarını kelimelerle ifade edemediklerinde, bu durum bedensel bir patlamaya, yani öfke nöbetine dönüşür.
Fırtına Anında: Sakin Liman Olmanın 4 Kuralı
Beyin fırtınası anında amacınız ders vermek veya sorunu çözmek değil, sadece fırtınanın güvenli bir şekilde dinmesini sağlamaktır.
Sakin Kalın (veya Öyle Görünün): Bu en zor ama en önemli kuraldır. Sizin kaygınız veya öfkeniz, fırtınaya benzin dökmek gibidir. Derin bir nefes alın. Unutmayın, şu anki tek işiniz sakinliğinizi korumaktır. Sizin sakinliğiniz, onun sığınacağı çapadır.
Az Konuşun, Sadece Orada Olun: Beynin mantık merkezi kapalıyken, "Ama sana söylemiştim," "Böyle yaparsan kimse seni sevmez" gibi uzun cümleler tamamen anlamsızdır. Sadece çok kısa ve net ifadeler kullanın.
"Buradayım."
"Güvendesin."
"Çok kızgınsın." Sözcüklerden çok, varlığınızla ona eşlik edin.
Önce Güvenliği Sağlayın: Nöbetin tek pazarlık kabul etmeyen kuralı güvenliktir. Çocuğunuzun kendine, size veya etrafa zarar vermesine izin vermeyin. Gerekirse onu nazikçe daha sakin bir yere taşıyın. Bu bir ceza değil, hem onun hem de çevrenin güvende kalması için bir koruma eylemidir.
Duyguyu Onaylayın, İsteğe Değil: İsteğine teslim olmak (markette o çikolatayı almak) nöbeti o an için bitirir ama gelecekteki nöbetleri garantiler. Ancak duygusunu anlamak, aranızdaki bağı güçlendirir.
"O kırmızı arabayı ne kadar çok istediğini biliyorum. Alamadığımız için çok büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorsun. Bu çok zor bir duygu."
Fırtına Dindikten Sonra: Bağlantıyı Onarmak
Fırtına geçer, gözyaşları kurur ve çocuğunuz genellikle yorgun ve mahcup bir halde size sokulur. İşte bu, ders verme değil, bağlantı kurma zamanıdır.
Önce Sarılın, Sonra Konuşun: Fiziksel temasla ona "Ne kadar büyük ve korkutucu duygular yaşasan da benim sana olan sevgim değişmez" mesajını verin.
Kısaca Gözden Geçirin: Herkes sakinleştikten sonra, birkaç dakika ayırıp ne olduğunu basitçe konuşun. "Parktan ayrılma zamanı geldiği için çok sinirlendin. Vücudun ve beynin kontrolünü kaybetti. Bir dahaki sefere parktan ayrılmadan 5 dakika önce sana haber versem, bu sana yardımcı olur mu?"
Fırtınaları Önlemek
Unutmayın, öfke nöbetleri normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. Amacımız asla öfkelenmeyen bir çocuk yetiştirmek değil, öfkesini daha sağlıklı yollarla ifade etmeyi öğrenen bir çocuk yetiştirmektir. Çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını (açlık, yorgunluk) gözlemleyerek, ona basit seçimler ("mavi kazağını mı, yeşil kazağını mı giymek istersin?") sunarak ve onunla düzenli olarak özel zaman geçirerek fırtınaların sıklığını ve şiddetini azaltabilirsiniz.
Ancak eğer öfke nöbetleri aşırı şiddetliyse, çocuk kendine veya başkalarına zarar veriyorsa, yaşı ilerlemesine rağmen sıklığı azalmıyorsa veya aile hayatını tamamen felç ediyorsa, altta yatan başka bir neden (kaygı bozukluğu, DEHB, duyusal hassasiyetler vb.) olabilir. Bu durumlarda, fırtınanın kaynağını anlamak için profesyonel bir değerlendirme şarttır. Ankara’da Doç. Dr. Büşra Olcay Öz gibi bir çocuk ve ergen psikiyatristi, bu "beyin fırtınalarının" ardındaki gerçek nedenleri tespit ederek size ve çocuğunuza en uygun başa çıkma stratejilerini geliştirmenizde yardımcı olur.
Bu makalemize de göz atabilirsiniz. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)