Çocuğumun Otizmli Olduğunu Anlamam için 7 Test

"Çocuğum otizmli mi?" endişeniz için hazırlanan bu rehber, evde tanı koymayı amaçlamaz. Göz teması, iletişim, oyun, tekrarlayan davranışlar ve duyusal tepkiler gibi 7 kritik gözlem alanını birer "test" gibi kullanarak çocuğunuzun gelişimini daha iyi anlayabilirsiniz. Bu makale, endişelerinizi somutlaştırıp ne zaman bir uzmana başvurmanız gerektiğini gösteren bir yol haritasıdır.

Ebeveynlik, sevgi dolu bir gözlem yolculuğudur. Çocuğunuzun her gülüşü, her yeni kelimesi ve her adımı sizin için birer mutluluk kaynağıdır. Ancak bazen, bu gözlem sürecinde bazı gelişimsel farklılıklar endişe yaratabilir. Çocuğunuzun akranlarından farklı davrandığını, iletişim kurmakta zorlandığını veya kendi dünyasında gibi göründüğünü fark edebilirsiniz. Bu noktada akla gelen ilk sorulardan biri "Acaba çocuğum otizmli mi?" olabilir. Bu soru, sizi internette "otizm testi" gibi aramalar yapmaya yönlendirmiş olabilir.

ÖNEMLİ BİR UYARI: Bu Makalenin Amacı Nedir?

Bu makalenin başlığı "Çocuğumun Otizmli Olduğunu Anlamam için 7 Test" olsa da, altını en net şekilde çizmek gerekir ki; Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı, evde yapılabilecek testlerle veya kontrol listeleriyle konulamaz. Otizm tanısı, yalnızca bu alanda uzmanlaşmış bir çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından, kapsamlı bir gelişimsel değerlendirme süreci sonunda konulabilir.

Peki, bu makale ne işe yarayacak? Bu yazıda yer alan "7 Test", aslında birer "7 Kritik Gözlem Alanı" olarak düşünülmelidir. Bu alanlar, ebeveynlerin çocuklarının gelişimini daha bilinçli bir şekilde gözlemlemelerine, hangi davranışların Otizm Spektrum Bozukluğu için birer "kırmızı bayrak" olabileceğini anlamalarına ve endişelerini bir uzmana daha net bir şekilde aktarmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bu rehber, bir tanı aracı değil, bir farkındalık ve eyleme geçme aracıdır. Etkili destek almak için Otizm Spektrum Bozukluğu sayfamıza göz atınız.
 

 

Test 1: Sosyal Etkileşim ve Göz Teması Gözlemi

 

Otizm spektrumunun en temel ve en erken belirtileri, sosyal etkileşim alanında ortaya çıkar. Bu "test", çocuğunuzun çevresindeki insanlarla nasıl bir bağ kurduğunu anlamaya odaklanır.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

Göz Teması: Size, diğer aile üyelerine veya yabancılara bakarken göz teması kuruyor mu? Bu teması ne kadar süre devam ettiriyor? Konuşurken veya bir şey isterken yüzünüze mi, yoksa elinizdeki nesneye mi bakıyor?

İsmiyle Seslenince Tepki: İsmiyle seslendiğinizde tutarlı bir şekilde dönüp bakıyor mu? Yoksa birden çok kez seslenmeniz mi gerekiyor ya da hiç tepki vermiyor mu?

Gülümseme ve Yüz İfadeleri: Sizin gülümsemenize sosyal bir gülümseme ile karşılık veriyor mu (yaklaşık 2-3 aylıktan itibaren)? Duygularını (sevinç, üzüntü, şaşkınlık) yüz ifadeleriyle belli ediyor mu? Başkalarının yüz ifadelerini anlıyor gibi görünüyor mu?

İnsanlara Karşı İlgi: Diğer çocukların veya yetişkinlerin varlığıyla ilgileniyor mu, yoksa onları görmezden mi geliyor? Yanına bir çocuk geldiğinde ona yöneliyor mu, yoksa kendi aktivitesine mi devam ediyor?

Yaşa Göre Beklentiler

6-9 Ay: Bebekler genellikle ebeveynlerinin yüz ifadelerine karşılık verir ve sosyal oyunlardan (ce-ee gibi) keyif alır.

12 Ay: Bebekler genellikle isimlerine tepki verir ve tanıdık insanlara karşı net bir ilgi gösterirler.

18-24 Ay: Çocuklar artık basit sosyal etkileşimler kurar, diğer çocukların oyunlarını izler veya onlara katılmaya çalışır.

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

9 aylıkken sosyal gülümsemeye karşılık vermemesi.

12 aylıkken ismine tutarlı bir şekilde tepki vermemesi.

Göz teması kurmaktan belirgin şekilde kaçınması veya çok kısa süreli kurması.

İnsanlardan çok nesnelerle ilgileniyor gibi görünmesi.

Duygusal ifadeleri anlamada ve kullanmada zorluk çekmesi.

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Eğer çocuğunuzun bu alanda sürekli ve belirgin zorluklar yaşadığını gözlemliyorsanız, bu durum sosyal-duygusal gelişiminin bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerektiğine dair önemli bir işarettir.

 

Test 2: İletişim ve Konuşma Becerileri Gözlemi

 

Otizm, sadece konuşmanın gecikmesi değil, aynı zamanda iletişimin niteliğiyle de ilgilidir. Bu alan, çocuğunuzun kendini ifade etme ve başkalarını anlama becerilerini kapsar.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

Sözel Gelişim: Yaşına uygun sesler çıkarıyor mu, kelimeler veya cümleler kullanıyor mu? Konuşması gecikti mi?

Jest ve Mimik Kullanımı: İstediği bir şeyi sadece ağlayarak mı belli ediyor, yoksa parmağıyla gösteriyor, el sallıyor veya başıyla "evet/hayır" işareti yapıyor mu?

Konuşmanın Anlamı ve Tonu: Konuşmaya başladıysa, kelimeleri anlamlı bir şekilde mi kullanıyor? Yoksa duyduğu şeyleri (reklam cingılları, çizgi film replikleri) anlamsız bir şekilde tekrar mı ediyor (ekolali)? Ses tonu monoton, robotik veya aşırı inişli çıkışlı mı?

Sözel Olmayan İletişimi Anlama: Sizin jestlerinizi, mimiklerinizi ve ses tonunuzdaki duygusal farklılıkları anlıyor gibi görünüyor mu?

Yaşa Göre Beklentiler

12 Ay: Genellikle "baba, dede" gibi basit heceler çıkarır, "bay bay" yapar.

18 Ay: Birkaç tek kelime söyleyebilir.

24 Ay: İki kelimelik basit cümleler kurmaya başlayabilir ("anne gel", "top at").

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

12 aylıkken agulama veya babıldama olmaması.

12 aylıkken işaret etme, el sallama gibi jestlerin olmaması.

16 aylıkken tek kelime söylememesi.

24 aylıkken iki kelimelik anlamlı cümleler kurmaması (taklitler hariç).

Herhangi bir yaşta kazanılmış dil veya sosyal becerilerin kaybedilmesi (Regresyon).

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Konuşma gecikmesi birçok nedenden kaynaklanabilir. Ancak bu gecikmeye jest ve mimik kullanımındaki eksiklikler eşlik ediyorsa, bu otizm spektrumu açısından daha anlamlı bir işaret olabilir.

 

Test 3: Oyun ve Hayal Gücü Gözlemi

 

Bir çocuğun oyun oynama şekli, onun iç dünyası, düşünme biçimi ve sosyal gelişimi hakkında paha biçilmez bilgiler verir.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

İşlevsel Oyun: Oyuncakları amacına uygun kullanıyor mu? (Örn: arabayı sürmek, topu atmak).

Sembolik/Hayali Oyun: "-mış gibi" yapma oyunları oynuyor mu? (Örn: bir bloğu telefon gibi kullanmak, boş bir fincandan su içiyormuş gibi yapmak, oyuncak bebeği beslemek).

Oyunun Niteliği: Oyunları çeşitli mi, yoksa hep aynı şekilde mi oynuyor? Örneğin, arabaları sürmek yerine sadece tekerleklerini çeviriyor mu veya onları sürekli aynı sıraya mı diziyor?

Akranlarla Oyun: Diğer çocukların oyunlarına ilgi gösteriyor, onları taklit ediyor veya onlara katılıyor mu?

Yaşa Göre Beklentiler

18-24 Ay: Basit taklit ve "-mış gibi" yapma oyunları başlar. Çocuğun, ebeveynini taklit ederek telefonla konuşuyormuş gibi yapması buna bir örnektir.

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

Oyuncakların sadece belirli parçalarıyla (tekerlek, etiket) oynaması.

Oyuncakları amacının dışında, tekrarlayıcı bir şekilde kullanması (sıraya dizme, döndürme, atma).

18-24 ay civarında hayali oyunların hiç gelişmemiş olması.

Diğer çocukların oyunlarına ilgisizlik veya nasıl katılacağını bilememe.

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Tekrarlayıcı ve sınırlı oyun kalıpları ile hayal gücü gerektiren oyunların yokluğu, otizmin temel özelliklerindendir.

 

Test 4: Tekrarlayan Davranışlar ve Sınırlı İlgiler Gözlemi

 

Bu alan, otizmin en çok bilinen ancak bazen yanlış anlaşılan yönlerinden biridir. Bu davranışlar, çocuğun kendini düzenleme veya uyarma çabası olabilir.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

Stereotipik Hareketler: Ellerini çırpma (flapping), parmak ucunda yürüme, kendi etrafında dönme, ileri geri sallanma gibi tekrarlayıcı vücut hareketleri var mı?

Nesnelerle Tekrarlayıcı Davranışlar: Işıkları açıp kapama, kapıları tekrar tekrar örtme, nesneleri sürekli sıraya dizme gibi davranışlar sergiliyor mu?

Sınırlı ve Yoğun İlgiler: Yaşıtlarının ilgilenmeyeceği konulara (örneğin, vantilatörler, elektrik süpürgeleri, logolar, sayılar) karşı aşırı ve yoğun bir ilgi duyuyor mu? Bu ilgi alanı hakkında sürekli konuşuyor veya bu nesnelerle oynamak istiyor mu?

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

Anlamlı bir amacı olmayan, tekrarlayıcı ve ritmik vücut hareketlerinin varlığı.

Çok dar bir ilgi alanına sahip olma ve diğer aktivitelere karşı ilgisizlik.

Günlük yaşamını etkileyecek düzeyde tekrarlayıcı rutinler.

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Tüm çocuklar zaman zaman bazı tekrarlayıcı davranışlar sergileyebilir. Ancak bu davranışlar çok sık, yoğun ve çocuğun öğrenmesini veya sosyal etkileşimini engelleyecek düzeydeyse, bir uzman görüşü almak önemlidir.

 

Test 5: Rutinlere Bağlılık ve Değişime Tepki Gözlemi

 

Otizmli bireyler için dünya, genellikle kafa karıştırıcı ve öngörülemez bir yer olabilir. Bu nedenle, rutinler ve aynılık onlara bir güvenlik ve kontrol hissi verir.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

Aynılık Israrı: Her gün aynı yemeği yemek, aynı kıyafetleri giymek, okula hep aynı yoldan gitmek gibi konularda aşırı ısrarcı mı?

Değişime Tepki: Rutinindeki en ufak bir değişiklik (örneğin, mobilyanın yerinin değişmesi, farklı bir tabakta yemek verilmesi) aşırı öfke nöbetlerine veya yoğun kaygıya neden oluyor mu?

Geçişlerde Zorlanma: Bir aktiviteden diğerine geçerken (örneğin, oyun zamanından yemek zamanına) zorlanıyor mu?

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

Günlük yaşamı sekteye uğratacak düzeyde katı rutinlere sahip olma.

Beklenmedik veya küçük değişikliklere karşı aşırı ve uzun süren tepkiler verme.

Yeni ortamlara, kişilere veya durumlara uyum sağlamada aşırı zorluk.

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Pek çok çocuk rutinleri sever. Buradaki kritik fark, tepkinin şiddeti ve esneklik gösterememe durumudur. Eğer bu durum ailenin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyorsa, bu önemli bir işarettir.

 

Test 6: Duyusal Hassasiyetler Gözlemi

 

Otizmli bireyler, dünyayı duyusal olarak tipik gelişim gösteren insanlardan çok farklı deneyimleyebilirler. Duyuları ya aşırı hassas (hipersensitif) ya da az hassas (hiposensitif) olabilir.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

Sese Karşı Hassasiyet (Hiper): Elektrik süpürgesi, sifon, alkış gibi ani veya yüksek seslere kulaklarını kapatarak, ağlayarak veya kaçarak aşırı tepki veriyor mu?

Dokunmaya Karşı Hassasiyet (Hiper): Kucaklanmaktan, öpülmekten, saçının kesilmesinden veya belirli dokudaki kıyafetlerden (etiket gibi) aşırı rahatsız oluyor mu?

Görsel Uyarana Tepki (Hiper/Hipo): Parlak ışıklardan çok rahatsız oluyor mu? Veya tam tersi, dönen nesnelere, ışıklara veya parmaklarına saatlerce bakabiliyor mu?

Ağrıya Karşı Tepki (Hipo): Düştüğünde veya yaralandığında acıyı hissetmiyor gibi mi davranıyor?

Tat ve Koku: Çok sınırlı sayıda yiyecek tüketiyor mu (sadece belirli renk veya dokudaki yiyecekler)? Nesneleri sürekli kokluyor veya yalıyor mu?

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

Günlük yaşamı etkileyen aşırı duyusal hassasiyetler (örn: kalabalık yerlere gidememe, belirli yiyecekleri hiç yiyememe).

Kendine veya çevresine zarar verebilecek düzeyde duyusal arayış içinde olma (örn: sürekli bir yerlere çarpma, tehlikeli nesneleri ağzına alma).

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Duyusal hassasiyetler, otizmin en temel ama en çok gözden kaçan belirtilerinden olabilir. Çocuğun "şımarıklık" veya "inatçılık" olarak yorumlanan birçok davranışının altında bu hassasiyetler yatıyor olabilir.

 

Test 7: Ortak Dikkat ve İşaret Etme Gözlemi

 

Ortak dikkat, bir çocuğun sizinle aynı nesneye veya olaya odaklanma becerisidir. Bu, sosyal öğrenmenin temelidir ve otizmde erken dönemde eksikliği fark edilebilir.

Neyi Gözlemlemelisiniz?

İlginç Bir Şeyi Gösterme: Uzaktan geçen bir kedi veya uçak gördüğünde, bunu size göstermek için parmağıyla işaret edip, sonra sizin de bakıp bakmadığınızı kontrol etmek için size geri dönüp bakıyor mu?

Sizin İşaret Ettiğiniz Yere Bakma: "Bak, uçak!" diyerek parmağınızla gösterdiğinizde, parmağınızın ucuna mı yoksa gösterdiğiniz uçağa mı bakıyor?

Nesneleri Getirme: Sevdiği bir oyuncağı veya yaptığı bir resmi size göstermek amacıyla getiriyor mu? Sadece bir ihtiyacını karşılamak için mi (örn: açamadığı bir kutuyu açtırmak için) nesneleri kullanıyor?

Yaşa Göre Beklentiler

9-14 Ay: Çocuklar genellikle ilgilerini çeken nesneleri parmaklarıyla işaret ederek göstermeye başlarlar.

Kırmızı Bayraklar Nelerdir?

14-16 aylıkken ilgisini paylaşmak amacıyla işaret etme davranışının olmaması.

Ebeveynin işaret ettiği nesneye veya yöne bakmaması.

İlgi ve keyif anlarını ebeveyniyle paylaşma çabasının eksikliği.

Bu "Testi" Nasıl Yorumlamalısınız? Ortak dikkat eksikliği, otizmin en güvenilir erken belirtilerinden biri olarak kabul edilir. Bu, çocuğun sosyal motivasyonunun düşük olduğunun bir göstergesi olabilir.

 

Bu Gözlemleri Yaptım, Şimdi Ne Olacak?

 

Bu 7 gözlem alanında çocuğunuzla ilgili endişeleriniz varsa, paniğe kapılmadan, sakin ve sistematik bir yol izlemeniz çok önemlidir.

Not Alın: Gözlemlerinizi somut örneklerle bir deftere not alın. Hangi davranışları, ne sıklıkla ve hangi durumlarda gördüğünüzü yazın. Bu notlar, uzmana başvurduğunuzda size çok yardımcı olacaktır.

Çocuk Doktorunuzla Konuşun: İlk adım olarak, çocuğunuzun gelişimini takip eden çocuk doktorunuza endişelerinizden bahsedin. Gerekli görürse, sizi bir uzmana yönlendirecektir.

Bir Uzmandan Randevu Alın: En doğru adres, bir Çocuk ve Ergen Psikiyatristidir. Psikiyatrist, çocuğunuzun gelişimini değerlendirecek, sizinle ve çocuğunuzla görüşmeler yapacak, gözlemleyecek ve gerekirse standart değerlendirme ölçekleri uygulayarak bir tanı koyacaktır.

Erken Tanı ve Erken Müdahalenin Gücüne İnanın: Otizmde erken tanı, çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için hayati önem taşır. Erken yaşta başlanan doğru ve yoğun özel eğitim (ABA terapi, ergoterapi, dil ve konuşma terapisi vb.) programları, çocuğun sosyal, iletişimsel ve davranışsal becerilerinde mucizevi farklar yaratabilir.

Sonuç: Endişeden Eyleme, Gözlemden Anlayışa

Çocuğunuzun otizmli olabileceğinden şüphelenmek, korkutucu ve kafa karıştırıcı bir süreçtir. Ancak unutmayın ki, bu şüphe sizi önemli bir yolun başına getirmiştir: anlama ve yardım etme yolu. Bu makaledeki "testler" birer etiketleme aracı değil, çocuğunuzun benzersiz dünyasını anlamak için birer penceredir.

Otizm bir hastalık değil, nörogelişimsel bir farklılıktır. Bir otizm tanısı, bir son değil, çocuğunuzu doğru şekilde desteklemek, onun güçlü yanlarını keşfetmek ve ihtiyaçlarına uygun bir yol haritası çizmek için bir başlangıçtır. Sevginiz, sabrınız ve en önemlisi doğru bilgiyle atacağınız adımlar, onun mutlu, üretken ve potansiyelini gerçekleştiren bir birey olması için en büyük güvencesidir. Endişelerinizi eyleme dönüştürün ve profesyonel destek almaktan asla çekinmeyin.