Çocuklarda Otizm Belirtileri Nelerdir?

Otizm, sosyal iletişimde farklılıklar ve tekrarlayan davranışlarla kendini gösteren nörolojik bir durumdur. Belirtiler arasında ismine tepki vermeme, göz teması kurmaktan kaçınma, rutinlere aşırı bağlılık, el çırpma gibi hareketler ve belirli konulara yoğun ilgi yer alır. Erken tanı, çocuğunuzun potansiyelini desteklemek için en önemli adımdır.

Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun her gülüşünü, her kelimesini, her adımını takip edersiniz. Bazen bu gözlemleriniz sırasında, onun dünyayı yaşıtlarından biraz daha farklı algıladığına dair bir hisse kapılabilirsiniz. Belki ismiyle seslendiğinizde duymuyor gibi davranır, belki de oyuncak arabaları sürmek yerine saatlerce tekerleklerini döndürür. Bu anlarda aklınızın bir köşesinde beliren "otizm" kelimesi, sizi endişelendirebilir.

Öncelikle derin bir nefes alalım ve en büyük yanlışı düzeltelim: Otizm bir hastalık değil, beynin bilgiyi işleme ve dünyayı algılama biçimindeki nörolojik bir farklılıktır. Çocuğunuzun beyninin, farklı bir "işletim sistemine" sahip olduğunu düşünün. Amacımız bu sistemi "düzeltmek" değil, onun dilini ve mantığını anlamak ve onunla kendi dünyasında buluşmaktır.

Peki, otizm spektrumundaki bir çocuğun dünyayı farklı yorumladığını gösteren belirtiler nelerdir? Bu belirtileri iki ana başlıkta toplayabiliriz.

 

1. Sosyal Dünyayı Farklı Yorumlamak ve İletişim Kurmak

 

Otizmin en temel belirtileri, çocuğun sosyal etkileşim kurma biçiminde ortaya çıkar. Bu bir isteksizlik değil, sosyal ipuçlarını farklı işleyen bir beynin doğal sonucudur.

Göz Teması ve Jestler: Göz teması kurmaktan kaçınabilir veya çok kısa süreli kurabilirler. Bu bir utangaçlık değil, göz temasının onlar için aşırı uyarıcı ve kafa karıştırıcı olabilmesindendir. İstediği bir şeyi parmağıyla işaret etmek yerine, sizin elinizi tutup oraya götürebilir.

İsmine Tepki: Kendi ismine seslenildiğinde, sanki duymuyormuş gibi tepkisiz kalabilir. Dikkati genellikle başka bir şeye o kadar yoğunlaşmıştır ki, dış dünyadan gelen sesleri filtreleyebilir.

Paylaşım ve Etkileşim: Yaşıtlarının aksine, sevindiği bir şeyi size göstermek veya sizinle paylaşmak için yanınıza gelmeyebilir. Duygusal tepkileri anlamakta ve kendi duygularını yüz ifadesiyle göstermekte zorlanabilirler.

Oyun Becerileri: Genellikle yalnız oynamayı tercih ederler. "Evcilik" gibi hayali oyunlar yerine, nesnelerin belli özelliklerine odaklandıkları (döndürme, sıralama, açıp kapama) oyunları daha ilginç bulurlar.

Arkadaşlık İlişkileri: Yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanırlar çünkü sosyal kuralları (sıra bekleme, sohbet başlatma vb.) içgüdüsel olarak anlamayabilirler.

 

2. Duyusal ve Davranışsal Dünyada Farklı Bir Ritim

 

Otizm spektrumundaki çocuklar, dünyayı duyusal olarak da farklı deneyimlerler ve bu da davranışlarına yansır.

Tekrarlayıcı Hareketler: Kendilerini sakinleştirmek veya mutlu olduklarında heyecanlarını düzenlemek için ellerini çırpma, sallanma, kendi etrafında dönme gibi ritmik hareketler yapabilirler.

Rutinlere ve Aynılığa Aşırı Bağlılık: Dünya onlar için öngörülemez ve karmaşık olabildiğinden, rutinler onlara güven verir. Her gün aynı yemeği yemek, okula aynı yoldan gitmek istemeleri veya eşyaların yerinin değişmesine aşırı tepki vermeleri bundandır. Değişiklik, onların güvenli dünyasını sarsar.

Yoğun ve Sınırlı İlgi Alanları: Belirli bir konuya (dinozorlar, trenler, markalar, sayılar vb.) aşırı derecede ilgi duyabilirler ve bu konu hakkında inanılmaz detaylı bilgiye sahip olabilirler. Bu, onların dünyayı anlamlandırma ve tutunma biçimidir.

Duyusal Hassasiyetler: Duyuları farklı çalışabilir. Bazı sesler (elektrik süpürgesi, sifon sesi), dokular (kumaş etiketi, kum) veya ışıklar onlar için dayanılmaz derecede rahatsız edici olabilir (aşırı hassasiyet). Veya tam tersi, acıyı, sıcağı, soğuğu daha az hissedebilir ve sürekli güçlü duyusal uyaranlar arayabilirler (düşük hassasiyet).

 

Erken Dönemdeki "Kırmızı Bayraklar" (12-24 Ay)

 

Özellikle küçük yaşlarda şu belirtilere dikkat etmek, erken tanı için kritik öneme sahiptir:

12 aylıkken: "Bababa" gibi hecelemelerin olmaması, işaret etme veya el sallama gibi jestlerin yokluğu.

16 aylıkken: Hiç tek kelime söylememesi.

24 aylıkken: İki kelimelik anlamlı (ezber olmayan) cümleler kurmaması.

Herhangi bir yaşta: Daha önce edindiği konuşma veya sosyal becerilerin kaybedilmesi.

 

Şüphe Değil, Netlik Arayışı

 

Bu liste bir teşhis aracı değil, bir farkındalık rehberidir. "Otizm spektrumundaki birini tanıdıysanız, sadece birini tanımışsınızdır" sözü, her çocuğun biricik olduğunu vurgular.

Eğer bu belirtilerden bazılarını çocuğunuzda gözlemliyor ve endişeleniyorsanız, en doğru adım, bu alanda uzmanlaşmış bir çocuk ve ergen psikiyatristinden profesyonel bir değerlendirme almaktır. Ankara’da Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, ADOS-2 gibi altın standart kabul edilen değerlendirme araçlarını kullanarak, çocuğunuzun durumunu bütüncül bir şekilde analiz eder ve size en doğru yol haritasını sunar. Erken tanı ve doğru müdahale, çocuğunuzun "işletim sistemine" uygun programları yükleyerek onun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için en büyük şansınızdır.