Göz Kırpma, Omuz Silkmeler Masum mu? Ankara Aileleri İçin Tik Bozuklukları Rehberi

Ankara'daki aileler için Tik Bozuklukları rehberi. Çocuğunuzdaki istemsiz hareket ve sesler tik olabilir. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, tiklerin nedenlerini ve ailelerin "yapma" demeden nasıl destek olacağını anlatıyor.

Çocuğunuzun sürekli gözlerini kırpması, burnunu çekmesi, boğazını temizlemesi veya anlamsız sesler çıkarması... Bu tür tekrarlayıcı ve istemsiz hareketler, aileler için oldukça endişe verici olabilir. Çoğu zaman "kötü bir alışkanlık" olarak görülen bu durumlar, aslında nörolojik temelli olan ve çocuğun kontrolü dışında gelişen Tik Bozuklukları'nın bir belirtisi olabilir.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, tiklerin bir yaramazlık veya dikkat çekme davranışı olmadığını, çocuğun iradesiyle tam olarak kontrol edemediği istemsiz kas kasılmaları veya sesler olduğunu belirtiyor. Ailelerin bu süreçte çocuğu "yapma" diyerek uyarmak yerine, durumu anlayarak ona destek olmasının ve doğru zamanda profesyonel yardım almasının tedavi sürecindeki en önemli adımlar olduğunu vurguluyor.

Bölüm 1: Tik Nedir? Kötü Alışkanlıktan Farkı Ne?

Tik, aniden ortaya çıkan, hızlı, tekrarlayıcı ve istemsiz motor hareketler (kas kasılmaları) veya vokalizasyonlardır (sesler). Tikleri kötü alışkanlıklardan ayıran en önemli özellik, çocuğun bunu isteyerek yapmamasıdır. Çocuk, tiki yapmadan önce genellikle bir gerginlik veya rahatsızlık hissi duyar ve tiki yaptıktan sonra geçici bir rahatlama yaşar. Tikler kısa bir süreliğine baskılanabilse de bu, çocuk için ciddi bir efor gerektirir ve bir süre sonra tikler daha şiddetli bir şekilde geri dönebilir.

Tikler iki ana kategoriye ayrılır:

Motor Tikler (Hareketler):

Basit Motor Tikler: Göz kırpma, baş sallama, omuz silkme, yüz buruşturma, karın kaslarını kasma gibi tek bir kas grubunu ilgilendiren kısa süreli hareketlerdir.

Karmaşık (Kompleks) Motor Tikler: Zıplama, dokunma, koklama, kendi etrafında dönme, uygunsuz hareketler yapma (kopropraksi) gibi birden fazla kas grubunun dahil olduğu, daha amaçlı gibi görünen hareketlerdir.

Vokal Tikler (Sesler):

Basit Vokal Tikler: Boğaz temizleme, öksürme, burun çekme, havlama, ıslık çalma gibi anlamsız seslerdir.

Karmaşık (Kompleks) Vokal Tikler: Kelime veya kelime parçalarını tekrar etme, küfürlü veya uygunsuz kelimeler söyleme (koprolali - nadir görülür), başkasının söylediği son kelimeyi tekrar etme (ekolali) gibi daha karmaşık seslerdir.

Tik bozuklukları, tiklerin türüne ve ne kadar süredir devam ettiğine göre sınıflandırılır. Hem motor hem de vokal tiklerin bir yıldan uzun süredir devam ettiği duruma Tourette Sendromu adı verilir.

Bölüm 2: Tikler Neden Olur ve Ne Zaman Artar?

Tiklerin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve beyindeki nörokimyasal (özellikle dopamin) dengesizliklerin rol oynadığı düşünülmektedir. Yani tikler, çocuğun psikolojik bir sorunu olduğu veya ailenin yanlış bir tutum sergilediği için ortaya çıkmaz.

Ancak, tiklerin şiddeti ve sıklığı bazı durumlarda artış gösterebilir:

Stres ve Kaygı: Sınav dönemleri, aile içi sorunlar, akran ilişkilerinde yaşanan problemler gibi stresli durumlar tikleri tetikleyebilir.

Yorgunluk ve Uykusuzluk: Yeterince dinlenemeyen çocuklarda tiklerde artış gözlemlenebilir.

Heyecan: Olumlu bir heyecan (doğum günü, tatil beklentisi vb.) bile tikleri artırabilir.

Hastalık Dönemleri: Vücut direncinin düştüğü zamanlarda tikler daha belirgin hale gelebilir.

Odaklanma Gerektiren Durumlar: İlginç bir şekilde, çocuklar video oyunu oynarken veya dikkatle bir film izlerken tikleri azalabilirken, sıkıldıkları veya rahatladıkları (örneğin evde TV izlerken) anlarda tikleri artabilir.

Bölüm 3: "Yapma Demeyin!" Aileler İçin Destek Stratejileri

Çocuğunuzda tikler başladığında, atacağınız doğru adımlar onun bu süreci daha kolay atlatmasını sağlar.

Sakin Kalın ve Gözlemleyin: Paniğe kapılmayın. Tiklerin çoğu geçicidir. Hangi durumlarda arttığını, ne sıklıkta olduğunu gözlemleyin ama bunu çocuğa hissettirmeden yapın.

Asla "Yapma" Demeyin: Çocuğu tiki nedeniyle uyarmak, cezalandırmak veya onunla alay etmek, üzerindeki baskıyı artırarak tiklerin daha da şiddetlenmesine neden olur. Bu, onun elinde olan bir şey değildir.

Odağı Başka Yöne Çekin: Tiki gördüğünüzde, konuyu değiştirerek veya ona keyif alacağı bir aktivite önererek dikkatini dağıtmaya çalışın.

Okulu Bilgilendirin: Öğretmeniyle konuşarak durum hakkında bilgi verin. Öğretmenin ve arkadaşlarının anlayışlı ve destekleyici bir tavır sergilemesi, çocuğun okulda yaşayabileceği stresi azaltacaktır.

Ne Zaman Uzmana Başvurmalı?

Tikler bir yıldan uzun süredir devam ediyorsa.

Hem motor hem de vokal tikler bir aradaysa.

Tikler çocuğun sosyal ilişkilerini, okul başarısını veya kendine olan güvenini olumsuz etkiliyorsa.

Tikler nedeniyle kendini yaralama davranışı varsa.

Tike eşlik eden başka sorunlar (DEHB, OKB, kaygı bozukluğu gibi) varsa.

Bu gibi durumlarda, doğru tanı ve tedavi seçeneklerini değerlendirmek için Ankara'da uzman bir Ankara çocuk psikiyatrisi hekimine başvurmak en doğru yaklaşımdır. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, tik bozuklukları ve eşlik edebilecek diğer durumların tanı ve tedavisinde size ve çocuğunuza en uygun yol haritasını çizecektir.

Bu metni yararlı buldunuz mu?

Büşra OLCAY ÖZ

Büşra OLCAY ÖZ

Doç. Dr.

Bu Konuda Uzman Doktorlar

Toplumun sağlıklı gelişiminin temel taşlarından biri, çocuk ve gençlerin ruhsal iyilik halidir. Bu alanda görev yapan uzmanların bilgi birikimi ve deneyimi, psikiyatrik destek süreçlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 2012 yılından bu yana aktif olarak çalışan Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, Nisan 2024’te doçentlik unvanını kazanarak akademik kariyerinde önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Uzun yıllara dayanan deneyimi ve alanına dair derinlemesine uzmanlığıyla, 2024 itibarıyla Ankara’da çocuk ve ergenlere yönelik bireyselleştirilmiş psikiyatrik hizmetler sunmaya devam etmektedir.

Detaylı Profil
Önemli Uyarı

Sağlık kütüphanemizde yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, hazırlandıkları tarihteki bilimsel verilere dayanmaktadır. Kişisel sağlık durumunuzla ilgili her türlü soru, teşhis ya da tedavi ihtiyacınız için mutlaka bir hekimle ya da yetkili bir sağlık kuruluşuyla görüşmeniz önerilir.