Hafif Düzeyde Otizm Spektrum Bozukluğu Belirtileri Nelerdir ?

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu, bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarında zorluklar yaşadığı ancak zeka ve dil gelişimlerinin tipik düzeyde olduğu bir nörogelişimsel farklılıktır. Belirtiler genellikle sosyal beklentilerin arttığı okul çağında daha belirgin hale gelir ve üç ana başlık altında toplanır.

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarında farklılıklara yol açan nörogelişimsel bir durumdur. "Spektrum" kelimesi, otizmin her bireyde farklı belirtilerle ve farklı şiddet düzeylerinde ortaya çıkabileceğini vurgulamak için kullanılır. Bu spektrumun bir ucunda, bireylerin daha yoğun desteğe ihtiyaç duyduğu durumlar yer alırken, diğer ucunda ise "hafif düzeyde otizm" olarak da bilinen, daha az destekle günlük yaşamlarını sürdürebilen bireyler bulunur. Bu makalede, hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğunun belirtilerini detaylı bir şekilde inceleyecek ve Ankara'da bu alanda önemli çalışmalar yürüten Çocuk ve Ergen Psikiyatri Doktoru Doç. Dr. Büşra Olcay Öz'ün tedavi yaklaşımlarına değineceğiz.

 

Hafif Düzeyde Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

 

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu, bireyin sosyal ve iletişimsel zorluklar yaşadığı, sınırlı ve tekrarlayıcı davranışlar sergilediği ancak bu belirtilerin günlük yaşamını ileri derecede etkilemediği bir durumu ifade eder. Bu bireyler genellikle normal veya normalin üstünde zekâ seviyesine sahiptirler ve konuşma becerileri gelişmiştir. Ancak, sosyal ipuçlarını anlama, empati kurma ve esnek düşünme gibi alanlarda belirgin zorluklar yaşayabilirler. Erken çocukluk döneminde belirtiler daha az fark edilebilir olabilir ve genellikle okul çağında, sosyal beklentilerin artmasıyla daha belirgin hale gelir.

 

Hafif Düzeyde Otizm Spektrum Bozukluğunun Detaylı Belirtileri

 

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğunun belirtileri üç ana kategoride incelenebilir: sosyal etkileşim ve iletişim zorlukları, sınırlı ve tekrarlayıcı davranışlar ve duyusal hassasiyetler.

 

1. Sosyal Etkileşim ve İletişimdeki Zorluklar

 

Hafif düzeyde otizmi olan bireyler için sosyal dünya, karmaşık ve anlaşılması zor bir yer olabilir. Bu alandaki belirtiler şunları içerebilir:

Göz Teması Kurmada Güçlük: Göz teması kurmaktan kaçınabilirler veya göz temasını kısa süreli ve alışılmadık bir şekilde sürdürebilirler. Bu durum, karşılarındaki kişiyle ilgilenmedikleri veya utangaç oldukları şeklinde yanlış yorumlanabilir.

Sosyal İpuçlarını Anlamada Zorlanma: Yüz ifadeleri, beden dili ve ses tonu gibi sözsüz iletişim ipuçlarını anlamakta ve yorumlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, birinin alay edip etmediğini, üzgün mü yoksa mutlu mu olduğunu anlamakta zorlanabilirler.

Arkadaşlık Kurma ve Sürdürmede Zorluklar: Akranlarıyla nasıl arkadaşlık kuracaklarını ve bu ilişkileri nasıl sürdüreceklerini bilemeyebilirler. Oyunlara katılmakta veya sohbet başlatmakta zorlanabilir, yalnız kalmayı tercih edebilirler.

Empati Kurmada Güçlük: Başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlamakta zorlanabilirler. Bu durum, onların bencil veya duyarsız olarak algılanmasına neden olabilir, oysaki bu durum empati kurma becerilerindeki farklılıktan kaynaklanmaktadır.

Sohbeti Sürdürmede Zorlanma: Konuşma becerileri gelişmiş olsa da, karşılıklı bir sohbeti sürdürmekte zorlanabilirler. Genellikle kendi ilgi alanlarındaki konular hakkında uzun ve tek taraflı konuşmalar yapma eğilimindedirler. Karşıdaki kişinin sıkıldığını veya konuyu değiştirmek istediğini fark etmeyebilirler.

Mecazi Anlatımları ve Şakaları Anlamada Güçlük: "Gözden düşmek" veya "etekleri zil çalmak" gibi deyimleri ve soyut ifadeleri anlamakta zorlanabilirler. Şakaları ciddiye alabilir veya alaycı bir ifadeyi gerçek olarak algılayabilirler.

 

2. Sınırlı ve Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları

 

Bu kategori, hafif düzeyde otizmi olan bireylerin davranışsal özelliklerini ve ilgi alanlarının yapısını kapsar.

Yoğun ve Sınırlı İlgi Alanları: Belirli konulara (örneğin, dinozorlar, trenler, haritalar, belirli bir çizgi film karakteri) aşırı ve yoğun bir ilgi duyabilirler. Bu konular hakkında derinlemesine bilgi sahibi olabilir ve saatlerce bu ilgi alanlarıyla meşgul olabilirler.

Rutinlere ve Aynılığa Bağlılık: Günlük rutinlerine sıkı sıkıya bağlı olabilirler ve bu rutinlerdeki en küçük bir değişiklik bile onları aşırı derecede rahatsız edebilir. Örneğin, her gün aynı yoldan okula gitmek veya yemeklerini belirli bir sırayla yemek gibi davranışlar sergileyebilirler.

Tekrarlayıcı Motor Hareketler (Stereotipiler): Özellikle heyecanlandıklarında veya stresli olduklarında ellerini çırpma, parmak şıklatma, sallanma veya kendi etrafında dönme gibi tekrarlayıcı motor hareketler yapabilirler.

Ekolali (Söylenenleri Tekrar Etme): Duydukları kelimeleri veya cümleleri hemen veya bir süre sonra anlamsız bir şekilde tekrar edebilirler. Bu, konuşmayı öğrenme sürecinin bir parçası olabileceği gibi, kaygıyı azaltma veya kendini sakinleştirme yöntemi olarak da ortaya çıkabilir.

Esnek Düşünmede Zorlanma: Farklı bakış açılarını anlamakta, planlarda ani değişikliklere uyum sağlamakta veya bir problemi çözmek için alternatif yollar bulmakta zorlanabilirler. Katı ve kuralcı bir düşünce yapısına sahip olabilirler.

 

3. Duyusal Hassasiyetler

 

Hafif düzeyde otizmi olan birçok birey, duyusal uyaranlara karşı aşırı veya az hassasiyet gösterebilir. Bu durum, onların dünyayı algılama biçimini önemli ölçüde etkiler.

Aşırı Hassasiyet (Hiper-reaktivite): Bazı sesler (örneğin, elektrik süpürgesi, blender sesi), ışıklar (parlak floresan ışıklar), kokular, tatlar veya dokular (belirli kumaşlar, yiyeceklerin dokusu) onlar için dayanılmaz olabilir. Bu tür uyaranlara maruz kaldıklarında kulaklarını kapatma, gözlerini kapama veya o ortamdan kaçma gibi tepkiler verebilirler.

Az Hassasiyet (Hipo-reaktivite): Ağrıya, sıcaklığa veya soğuğa karşı daha az tepki verebilirler. Tehlikeli olabilecek durumlarda (örneğin, sıcak bir sobaya dokunma) acıyı hissetmeyebilirler. Duyusal arayış içinde olabilirler; örneğin, sürekli etrafta dönme, nesnelere dokunma veya basınç uygulama ihtiyacı duyabilirler.

Duyusal Arayış: Derin basınç hissinden hoşlanabilir, sıkıca sarılmaktan veya ağır battaniyeler altında uyumaktan keyif alabilirler. Sürekli hareket etme ve etraflarındaki nesneleri keşfetme eğiliminde olabilirler.

 

Erken Tanı ve Müdahalenin Önemi

 

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğunun belirtileri, özellikle erken çocukluk döneminde gözden kaçabilir. Ancak, erken tanı ve doğru müdahale programları, çocuğun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak, sosyal ve iletişim becerilerini geliştirmek ve olası zorluklarla başa çıkma becerilerini güçlendirmek açısından hayati önem taşır. Erken müdahale ile bireyler, sosyal kuralları daha iyi anlayabilir, arkadaşlık ilişkileri kurabilir ve akademik hayatlarında daha başarılı olabilirler.

 

Ankara'da Hafif Düzeyde Otizm Tedavisinde Uzman Bir İsim: Doç. Dr. Büşra Olcay Öz

 

Ankara'da çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında hizmet veren Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, otizm spektrum bozukluğu ve diğer nörogelişimsel bozukluklar konusunda uzmanlaşmış bir hekimdir. Kendi kliniğinde, hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara ve gençlere yönelik kapsamlı değerlendirme ve bireyselleştirilmiş tedavi programları sunmaktadır.

Doç. Dr. Büşra Olcay Öz'ün Tedavi Yaklaşımı

Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğunun tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımı benimsemektedir. Bu yaklaşım, sadece çocuğun değil, aynı zamanda ailenin de sürece aktif katılımını içerir. Tedavi planı, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına, güçlü yönlerine ve zorluk yaşadığı alanlara göre özel olarak tasarlanır.

Kapsamlı Değerlendirme: Doğru bir tanı ve tedavi planı için ilk adım, kapsamlı bir değerlendirmedir. Doç. Dr. Öz, aileden alınan detaylı öykü, klinik gözlem, standartize testler ve gerekirse diğer uzmanların (örneğin, dil ve konuşma terapisti, ergoterapist) görüşlerini alarak çocuğun durumunu bütüncül bir şekilde değerlendirir.

Bireyselleştirilmiş Eğitim ve Terapi Programları: Tedavinin temelini, çocuğun sosyal, iletişimsel ve davranışsal becerilerini geliştirmeye yönelik bireyselleştirilmiş eğitim ve terapi programları oluşturur. Bu programlar şunları içerebilir:

Sosyal Beceri Eğitimi: Gruplar halinde veya bireysel olarak verilen bu eğitimlerde, çocuklara göz teması kurma, sohbet başlatma ve sürdürme, empati kurma, şakaları anlama ve arkadaşlık ilişkileri kurma gibi sosyal beceriler öğretilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Özellikle kaygı, öfke kontrolü ve takıntılı düşünceler gibi eşlik eden durumların yönetiminde etkili bir yöntemdir. BDT ile çocukların ve gençlerin düşünce, duygu ve davranışları arasındaki ilişkiyi anlamaları ve daha uyumlu başa çıkma mekanizmaları geliştirmeleri hedeflenir.

Dil ve Konuşma Terapisi: İletişim becerilerini geliştirmek, mecazi dili ve sosyal dilin inceliklerini anlamak için dil ve konuşma terapistleri ile iş birliği yapılır.

Duyu Bütünleme Terapisi: Duyusal hassasiyetleri olan çocukların, duyusal uyaranları daha etkili bir şekilde işlemelerine ve çevrelerine daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olmak için ergoterapistler tarafından uygulanır.

Aile Eğitimi ve Danışmanlığı: Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, ailenin tedavi sürecindeki rolünün önemini vurgulamaktadır. Ailelere, çocuklarının durumunu daha iyi anlamaları, onunla daha etkili iletişim kurmaları ve evde uygulayabilecekleri destekleyici stratejiler konusunda eğitim ve danışmanlık hizmeti sunar. Ailenin sürece dahil olması, tedavinin başarısını önemli ölçüde artırmaktadır.

İlaç Tedavisi: Gerekli durumlarda, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, yoğun kaygı, tekrarlayıcı davranışlar veya uyku sorunları gibi eşlik eden durumların yönetiminde ilaç tedavisi de tedavi planına dahil edilebilir.

Hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu, bireyin sosyal ve iletişimsel dünyasını farklı bir şekilde deneyimlemesine neden olan karmaşık bir durumdur. Belirtileri anlamak, erken tanı koymak ve doğru müdahale programlarına başlamak, bu bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve potansiyellerini tam olarak ortaya koymalarını sağlamak için atılacak en önemli adımlardır. Ankara'da hizmet veren Doç. Dr. Büşra Olcay Öz gibi alanında uzman hekimler, bilimsel temellere dayanan ve bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarıyla hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara ve ailelerine umut olmaktadır. Unutulmamalıdır ki, her birey farklıdır ve doğru destekle, otizmli bireyler de mutlu, üretken ve başarılı bir yaşam sürdürebilirler.

Bu metni yararlı buldunuz mu?

Büşra OLCAY ÖZ

Büşra OLCAY ÖZ

Doç. Dr.

Bu Konuda Uzman Doktorlar

Toplumun sağlıklı gelişiminin temel taşlarından biri, çocuk ve gençlerin ruhsal iyilik halidir. Bu alanda görev yapan uzmanların bilgi birikimi ve deneyimi, psikiyatrik destek süreçlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 2012 yılından bu yana aktif olarak çalışan Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, Nisan 2024’te doçentlik unvanını kazanarak akademik kariyerinde önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Uzun yıllara dayanan deneyimi ve alanına dair derinlemesine uzmanlığıyla, 2024 itibarıyla Ankara’da çocuk ve ergenlere yönelik bireyselleştirilmiş psikiyatrik hizmetler sunmaya devam etmektedir.

Detaylı Profil
Önemli Uyarı

Sağlık kütüphanemizde yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, hazırlandıkları tarihteki bilimsel verilere dayanmaktadır. Kişisel sağlık durumunuzla ilgili her türlü soru, teşhis ya da tedavi ihtiyacınız için mutlaka bir hekimle ya da yetkili bir sağlık kuruluşuyla görüşmeniz önerilir.