Sabahları bitmek bilmeyen gözyaşları, mide bulantıları, baş ağrıları ve "Okula gitmek istemiyorum!" diye haykıran bir çocuk... Bu sahne, birçok ailenin yaşadığı, ebeveynleri çaresizlik ve endişe içinde bırakan "Okul Reddi" tablosunun bir yansımasıdır. Bu durum, basit bir tembellik veya şımarıklık değil, altında genellikle derin bir kaygının yattığı, çocuğun yoğun bir duygusal sıkıntı yaşadığının en önemli işaretidir.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, okul reddinin bir "irade savaşı" olmadığını, çocuğun okula karşı duyduğu yoğun korku ve kaygıyla başa çıkma mücadelesi olduğunu belirtiyor. Ailenin bu süreçte cezalandırıcı veya zorlayıcı bir tutum yerine, sakin, kararlı ve anlayışlı bir yaklaşım sergilemesinin, sorunun çözümündeki en kritik faktör olduğunu vurguluyor.
Bölüm 1: Okul Reddi mi, Okuldan Kaçma mı? İkisini Birbirinden Ayırmak
Okul reddini doğru anlamak için, onu "okuldan kaçma" (truancy) davranışından ayırmak gerekir. İkisi de çocuğun okulda olmamasıyla sonuçlansa da, altında yatan nedenler ve davranış kalıpları tamamen farklıdır.
Okul Reddi:
Temel Duygu: Yoğun kaygı ve korku.
Ailenin Bilgisi: Aile durumun farkındadır, çocuk okula gitmemek için evde kalmaya çalışır.
Çocuğun Yeri: Genellikle evde, güvende hissettiği bir yerde kalmak ister.
Davranış: Genellikle ders başarısı iyi, kurallara uyan çocuklarda görülür. Antisosyal davranışlar sergilemez.
Belirtiler: Okul saatleri yaklaştığında belirginleşen fiziksel şikayetler (karın ağrısı, mide bulantısı) sık görülür.
Okuldan Kaçma:
Temel Duygu: Genellikle kaygı değil, kurallara karşı gelme, can sıkıntısı veya dışarıdaki daha cazip aktivitelere yönelme.
Ailenin Bilgisi: Aile genellikle durumdan habersizdir. Çocuk evden okula gidiyorum diye çıkar ama okula gitmez.
Çocuğun Yeri: Evde değildir, genellikle arkadaşlarıyla veya dışarıda bir yerdedir.
Davranış: Genellikle davranış sorunları, kurallara uymama ve akademik başarısızlık eşlik eder.
Belirtiler: Fiziksel şikayetler nadirdir.
Bölüm 2: Buzdağının Görünmeyen Yüzü: Okul Reddinin Altındaki Nedenler
Çocuğun "okula gitmek istemiyorum" demesi, buzdağının sadece görünen kısmıdır. Bu direncin altında yatan asıl nedenleri anlamak, çözüme giden yolun ilk adımıdır.
Ayrılık Kaygısı: Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarda, anneden veya evden ayrılmanın getirdiği yoğun korku okul reddine neden olabilir.
Sosyal Kaygı: Okulda alay edilme, dışlanma, arkadaş edinememe, sunum yapma veya öğretmenin soru sorması gibi sosyal durumlardan duyulan korku.
Akran Zorbalığı: Fiziksel veya duygusal olarak başka bir çocuk tarafından rahatsız edilme.
Performans Kaygısı: "Ya sınavda başarısız olursam?", "Ya öğretmen kızarsa?" gibi akademik konulardaki yoğun endişe.
Özgül Öğrenme Güçlüğü veya DEHB: Dersleri takip etmekte zorlanan bir çocuğun, başarısızlık ve yetersizlik hisleriyle dolu bir ortama gitmek istememesi.
Aile İçi Sorunlar: Evdeki bir hastalık, ebeveynler arası gerginlik veya boşanma gibi durumlarda çocuğun aklının evde kalması ve sevdikleri için endişelenmesi.
Okul veya Öğretmen Değişikliği: Yeni bir ortama ve düzene adapte olmakta zorlanma.
Bölüm 3: Krizden Çıkış: Ebeveynler İçin Adım Adım Yol Haritası
Çocuğunuz okul reddi yaşamaya başladığında, sakinliğinizi koruyarak stratejik adımlar atmanız gerekir.
1. Sakin Kalın ve Konuşun: Kendi paniğinizi çocuğa yansıtmayın. Onu suçlamadan, "Okula gitmekle ilgili seni endişelendiren bir şeyler olduğunu görüyorum. Ne olduğunu anlatmak ister misin?" gibi bir yaklaşımla, yargılamadan dinlemeye odaklanın.
2. Fiziksel Şikayetleri Ciddiye Alın (ama Abartmayın): Çocuğun karın ağrısı gerçektir, çünkü kaygı bedensel belirtilere yol açar. Bir çocuk doktoruna danışarak altta yatan fiziksel bir hastalık olmadığından emin olun. Eğer bir sorun yoksa, şikayetlerin kaygıdan kaynaklandığını ve okula gittiğinde geçeceğini ona anlatın.
3. Okulla Hemen İletişime Geçin: Sınıf öğretmeni ve okulun rehberlik servisiyle iş birliği yapın. Onların okulda gözlemlediği, sizin fark etmediğiniz bir sorun (akran zorbalığı, derste zorlanma vb.) olabilir. Okulun desteği bu süreci yönetmede kritik rol oynar.
4. Kuralınız Net Olsun: "Okula Gidilecek": Çocuğun evde kalmasına izin vermek, anlık bir rahatlama sağlasa da kaygısını ve okuldan kaçınma davranışını pekiştirir. Kuralınız, "hasta değilsen, okula gidilir" şeklinde net ve kararlı olmalıdır. Ancak bu kuralı onu okula zorla sürükleyerek değil, sakin ve destekleyici bir tutumla uygulayın.
5. Geri Dönüşü Kademeli Olarak Planlayın: Eğer çocuk uzun süredir okula gitmiyorsa, okula dönüşü okul yönetimiyle planlayarak kademeli hale getirebilirsiniz. (Örn: İlk gün sadece birkaç ders, sonra yarım gün, sonra tam gün gibi.)
Okul reddi, altta yatan kaygı bozukluğunun önemli bir belirtisidir ve bu durumla başa çıkmak aile için yıpratıcı olabilir. Eğer tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuzun direncini kıramıyor ve bu durum hem aile hayatınızı hem de çocuğunuzun geleceğini olumsuz etkiliyorsa, Ankara'da uzman bir Ankara çocuk psikiyatrisi hekiminden destek almak en doğru adımdır. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, okul reddinin altındaki nedenleri tespit ederek size ve çocuğunuza özel bir tedavi planı oluşturacaktır.