Bir yetişkin başı sıkıştığında, kendini kötü hissettiğinde bir dostunu arar ve "konuşur". Peki ya kelimeleri duygularının karmaşıklığını anlatmaya henüz yetmeyen, yaşadığı korkuyu veya üzüntüyü tam olarak adlandıramayan bir çocuk ne yapar? Oynar.
İşte bu temel gerçekten yola çıkan oyun terapisi, sıradan bir oyun saatinden çok daha fazlasıdır. Çünkü yetişkinler için kelimeler ne ise, çocuklar için de oyun odur. Oyun, çocuğun doğal dilidir; oyuncaklar ise onun cümleleridir. Oyun terapisi, bu dili anlayan uzman bir terapist eşliğinde, çocuğun iç dünyasındaki fırtınaları güvenle dışa vurabildiği, anlayabildiği ve iyileştirebildiği yapılandırılmış bir süreçtir.
Oyun Terapisi Nedir? Sadece Oynamaktan Farkı Ne?
Farkı yaratan üç temel unsur vardır: Terapist, Oda ve Amaç.
Terapist: Odadaki yetişkin sadece bir oyun arkadaşı değil, çocuğun oyun dilini akıcı bir şekilde konuşan, eğitimli bir "tercüman" ve rehberdir. Çocuğun oyununda tekrar eden temaları, kullandığı sembolleri ve yansıttığı duyguları anlar. Çocuğu yargılamadan, yönlendirmeden, tam bir kabul ile dinler ve onun kendini güvende hissetmesini sağlar.
Oda (Güvenli Laboratuvar): Oyun terapi odası, çocuğun iç dünyasını keşfedebileceği "güvenli bir laboratuvar" gibidir. İçindeki oyuncaklar (bebekler, hayvan figürleri, kuklalar, kum tepsisi, sanat malzemeleri, doktor setleri vb.) özenle seçilmiştir. Çocuk bu laboratuvarda:
Kontrolü Ele Alır: Gerçek hayatta kontrol edemediği şeyleri (anne-babanın boşanması, bir yakının hastalığı) oyunda kontrol edebilir. Bu, ona müthiş bir güç ve başa çıkma hissi verir.
Duyguları Güvenle Boşaltır: Öfkesini oyuncak bir canavara bağırarak, üzüntüsünü ağlayan bir bebeği teselli ederek güvenle dışa vurabilir.
Travmayı Yeniden Canlandırır ve İyileştirir: Korkutucu bir doktor muayenesini veya bir kazayı, defalarca oynayarak o anının üzerindeki kontrolünü yeniden kazanır ve duyarsızlaşır.
Amaç: Evdeki oyunun amacı eğlenmektir. Oyun terapisinin amacı ise terapötiktir, yani iyileştiricidir.
Oyun Terapisi Hangi Çocuklar İçin Faydalıdır?
Oyun terapisi, özellikle "konuşmanın" zor olduğu durumlarda bir köprü görevi görür. Şu gibi durumlarda oldukça etkilidir:
Travmatik Yaşantılar: Boşanma, ailede bir kayıp (yas), kaza, hastalık, doğal afet veya şiddete tanıklık etme gibi çocuğun kelimelere dökemediği sarsıcı olaylar.
Kaygı Bozuklukları, Korkular ve Fobiler: Okul korkusu, karanlık korkusu, sosyal kaygı veya belirli nesnelere/durumlara karşı geliştirilen yoğun korkular.
Davranış Sorunları ve Öfke Kontrolü: Vurma, ısırma gibi saldırganlık davranışları, inatçılık ve yoğun öfke nöbetleri.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Dürtü kontrolü, sıra bekleme ve kurallara uyma gibi becerilerin geliştirilmesine yardımcı olur.
Ailevi Değişikliklere Uyum Sorunları: Yeni bir kardeşin doğumu, taşınma veya ebeveynlerin iş değişikliği gibi rutinini bozan durumlar.
Seçici Mutizm (Selektif Mutizm): Evde konuşup okul gibi belirli ortamlarda konuşmayan çocuklar için kelimelerin olmadığı bir iletişim kanalı açar.
Sosyal Becerilerde Güçlük: Arkadaş edinmekte ve ilişkilerini sürdürmekte zorlanan, içe kapanık çocuklar.
Kendini İfade Etmekte Zorlanan Çocuklar: Duygularını ve düşüncelerini anlatmakta genel bir güçlük yaşayan tüm çocuklar için faydalıdır.
Çocuğunuzun Kendi Cümleleriyle İyileşmesi
Oyun terapisi, çocuğa "sorunun ne?" diye sormak yerine, onun bu sorunun cevabını kendi diliyle, kendi hızında ve kendi çözümleriyle ortaya koymasına olanak tanıyan saygılı ve güçlü bir yöntemdir. Çocuğunuzun iç dünyasında bir düğüm varsa, oyun o düğümü en nazik şekilde çözen sihirli parmaklardır.
Kelimelerin yetersiz kaldığı durumlarda, oyun terapisi çocuğunuzun iç dünyasına açılan en güvenli kapıdır. Ankara’da Doç. Dr. Büşra Olcay Öz gibi çocuk ve ergen psikiyatristleri, oyun terapisini, çocuğun duygusal ve davranışsal zorluklarının altında yatan nedenleri anlamak ve çözmek için etkili bir yöntem olarak kullanır. Bu süreç, çocuğunuza kendi cümleleriyle "iyileşme hikayesini" yazma fırsatı verir.