Sarsılan Güven, Ankara'daki Aileler İçin Çocuklarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Rehberi

Ankara'daki aileler için Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) rehberi. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, travmanın çocuklardaki belirtilerini, yeniden yaşantılama, kaçınma gibi etkilerini ve ailelerin destek yollarını anlatıyor.

Bir trafik kazası, ciddi bir hastalık, doğal afet, aile içi şiddete tanık olma veya bir yakının ani kaybı... Çocukların dünyasını temelinden sarsan, güvenlik duygularını yerle bir eden bu gibi olaylar, onların ruhunda derin izler bırakabilir. Travmatik bir olaydan sonra çocuğun korku, kaygı ve kafa karışıklığı yaşaması normaldir. Ancak bu tepkiler zamanla azalmıyor, aksine çocuğun günlük hayatını, uykularını, oyunlarını ve ilişkilerini ele geçiriyorsa, durum Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olabilir.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, TSSB'nin bir zayıflık işareti olmadığını, beynin başa çıkamayacağı kadar zorlayıcı bir olaya verdiği normal bir tepki olduğunu belirtiyor. Ailenin bu süreçte çocuğun "sessiz çığlıklarını" duyması, ona sabırla ve şefkatle yaklaşarak sarsılan güven duygusunu yeniden inşa etmesi ve profesyonel destek almasının, çocuğun iyileşme yolculuğundaki en kritik adımlar olduğunu vurguluyor.

Bölüm 1: Travma Nedir ve Çocukları Nasıl Etkiler?

Travma, çocuğun kendisinin veya sevdiklerinin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden, aşırı korku, çaresizlik ve dehşet hissettiği bir olay yaşaması veya böyle bir olaya tanık olmasıdır. Bir olayın travmatik olup olmadığını belirleyen şey, olayın kendisinden çok, çocuğun o olayı nasıl algıladığı ve deneyimlediğidir. Bir çocuk için basit görünen bir olay, diğeri için son derece travmatik olabilir.

Travma sonrası çocuklar, dünyanın artık güvenli bir yer olmadığına inanmaya başlarlar. Bu durum, onların temel güven duygusunu zedeler ve geleceğe umutla bakmalarını engeller.

Bölüm 2: Travmanın Sessiz Çığlıkları: TSSB Belirtileri Nelerdir?

TSSB belirtileri genellikle üç ana kümede toplanır ve travmatik olaydan sonraki bir ay içinde başlayabileceği gibi, bazen aylar sonra da ortaya çıkabilir.

1. Yeniden Yaşantılama (Olayı Tekrar Tekrar Yaşama): Çocuğun zihni, olayı sürekli olarak yeniden canlandırır. Bu durum, geceleri kabuslar görme, gün içinde olayın aniden ve istemsizce akla gelmesi (flashback), olayı hatırlatan en küçük bir sese veya görüntüye karşı aşırı tepki verme şeklinde kendini gösterebilir. Küçük çocuklar, kelimelerle ifade edemedikleri bu durumu, travmatik olayı tekrar tekrar oyunlarında canlandırarak (travmatik oyun) dışa vurabilirler.

2. Kaçınma ve Donuklaşma: Çocuk, travmayı hatırlatan her türlü düşünce, duygu, kişi, yer ve aktiviteden kaçınmaya çalışır. Olay hakkında konuşmayı reddeder. Eskiden keyif aldığı aktivitelere karşı ilgisini kaybeder, duygusal olarak donuklaşır, sevinç veya sevgi gibi pozitif duyguları hissetmekte zorlanır. Geleceğe dair plan yapamaz, umutsuz bir ruh haline bürünebilir.

3. Aşırı Uyarılmışlık Hali: Çocuğun bedeni ve zihni, sanki tehlike hala devam ediyormuş gibi sürekli "tetikte" modundadır. Bu durum, uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte zorlanma, en küçük seste irkilme, aşırı sinirlilik ve öfke patlamaları, dikkatini toplayamama ve sürekli bir tehlike beklentisi içinde olma (hipervijilans) gibi belirtilerle kendini gösterir.

Bölüm 3: İyileşme Yolunda İlk Adımlar: Aileler Ne Yapmalı?

Çocuğunuzun sarsılan dünyasını yeniden güvenli bir hale getirmek için atacağınız adımlar çok değerlidir.

Güven ve Rutinleri Yeniden İnşa Edin: Travma, öngörülebilirliği yok eder. Bu nedenle, yemek, uyku ve oyun saatleri gibi günlük rutinleri sıkı bir şekilde sürdürmek, çocuğa hayatın yeniden normale döndüğü hissini verir ve güvenlik duygusunu pekiştirir.

Konuşması İçin Alan Açın (Ama Zorlamayın): "Olay hakkında konuşmak istersen buradayım" diyerek kapıyı açık bırakın. Konuşmak istemiyorsa zorlamayın. Duygularını ifade etmesi için resim yapma, oyun hamuruyla oynama gibi alternatif yollar sunun.

Duygularını Onaylayın: "Korkman çok normal", "Bu yaşadıklarından sonra öfkeli hissetmeni anlıyorum" gibi cümlelerle onun duygularının geçerli olduğunu ve anlaşıldığını hissettirin.

Sabırlı ve Şefkatli Olun: İyileşme zaman alır. Bu süreçte çocuğunuzun davranışlarında gerilemeler veya zorlu anlar olabilir. Ona karşı sabırlı, sevgi dolu ve tutarlı bir yaklaşım sergilemeniz çok önemlidir.

Travma sonrası stres bozukluğu, kendi kendine geçebilecek bir durum değildir ve mutlaka profesyonel müdahale gerektirir. Eğer çocuğunuzda bu belirtileri gözlemliyorsanız, onun bu ağır yükü tek başına taşımasına izin vermeyin. Ankara'da bu alanda uzman bir Ankara çocuk psikiyatrisi hekimine başvurmak, çocuğunuzun iyileşme sürecini başlatacak en önemli adımdır. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, travma konusunda uzmanlaşmış yaklaşımlarla çocuğunuzun bu zorlu deneyimi sağlıklı bir şekilde işlemesine ve hayatına yeniden güvenle devam etmesine yardımcı olacaktır.

Bu metni yararlı buldunuz mu?

Büşra OLCAY ÖZ

Büşra OLCAY ÖZ

Doç. Dr.

Bu Konuda Uzman Doktorlar

Toplumun sağlıklı gelişiminin temel taşlarından biri, çocuk ve gençlerin ruhsal iyilik halidir. Bu alanda görev yapan uzmanların bilgi birikimi ve deneyimi, psikiyatrik destek süreçlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 2012 yılından bu yana aktif olarak çalışan Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, Nisan 2024’te doçentlik unvanını kazanarak akademik kariyerinde önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Uzun yıllara dayanan deneyimi ve alanına dair derinlemesine uzmanlığıyla, 2024 itibarıyla Ankara’da çocuk ve ergenlere yönelik bireyselleştirilmiş psikiyatrik hizmetler sunmaya devam etmektedir.

Detaylı Profil
Önemli Uyarı

Sağlık kütüphanemizde yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, hazırlandıkları tarihteki bilimsel verilere dayanmaktadır. Kişisel sağlık durumunuzla ilgili her türlü soru, teşhis ya da tedavi ihtiyacınız için mutlaka bir hekimle ya da yetkili bir sağlık kuruluşuyla görüşmeniz önerilir.