Günümüzde çocukların ruhsal sağlığı, en az fiziksel sağlıkları kadar büyük bir öneme sahiptir. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemleri, ruhsal gelişimin en hassas ve yönlendirici evrelerini oluşturur. Bu süreçte yaşanan psikolojik sorunlar, hem akademik başarıyı hem de sosyal ilişkileri ciddi şekilde etkileyebilir. Çocuklarda en sık gözlenen psikiyatrik sorunlardan biri de depresyondur. Özellikle bir kayıp sonrasında çocuklarda gelişen depresyon, çoğu zaman fark edilmez ya da yanlış yorumlanabilir.
Bu yazıda, Ankara’da görev yapan ve bebek, çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında uzmanlaşmış olan Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ’ün klinik deneyimleri ışığında çocuklarda depresyonun nasıl ortaya çıktığını, ne tür kayıpların depresyona yol açabileceğini ve tanı sürecinde kullanılan psikometrik ölçekleri detaylı şekilde ele alacağız.
Çocuklarda Depresyon Nedir?
Depresyon, yalnızca yetişkinlere özgü bir ruhsal durum değildir. Çocuklar da çeşitli nedenlerle depresyon geliştirebilir. Ancak çocuklardaki depresyonun belirtileri, yetişkinlere göre farklılık gösterebilir ve bu durum tanı sürecini karmaşık hale getirebilir.
Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara’daki kliniğinde çocuk depresyonunu değerlendirirken çocukların yaş gruplarına göre değişebilen belirti profillerine dikkat çeker. Örneğin küçük yaşlardaki çocuklarda depresyon kendini daha çok öfke nöbetleri, içe kapanma, alt ıslatma, ya da fiziksel şikâyetler (karın ağrısı, baş ağrısı) şeklinde gösterebilirken; ergenlerde bu durum umutsuzluk, sosyal izolasyon, okul başarısında düşüş, uyku ve iştah bozuklukları şeklinde görülür.
Depresyona Neden Olan Kayıp Türleri
Depresyonun temel nedenlerinden biri kaybetme duygusudur. Ancak kayıp denildiğinde yalnızca ölüm gibi somut olaylar anlaşılmamalıdır. Çocuklar için farklı durumlar da psikolojik olarak “kayıp” anlamına gelebilir:
Bir ebeveynin ölümü veya boşanması
Okul değiştirme veya taşınma
Sevilen bir öğretmenin ya da arkadaşın uzaklaşması
Evcil hayvan kaybı
Aile içinde yaşanan ciddi hastalıklar veya ekonomik krizler
Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, bu gibi kayıpların çocukların zihinsel dünyasında büyük izler bırakabildiğini ve özellikle 3-12 yaş arasında bu tür kayıpların depresyon gelişimi açısından yüksek risk oluşturduğunu vurgular.
Çocuklarda Depresyonun Belirtileri
Ailelerin ve öğretmenlerin dikkat etmesi gereken bazı depresyon belirtileri şunlardır:
Sürekli mutsuzluk, ağlama nöbetleri
Umutsuzluk, kendine güvensizlik
Oyun oynamaktan, arkadaşlarından uzak durma
Okul başarısında belirgin düşüş
Uykusuzluk ya da aşırı uyuma
İştah kaybı veya aşırı yeme
Fiziksel şikayetlerle kendini gösterme (psikosomatik belirtiler)
Ölüm ya da intihar düşüncelerinden söz etme
Bu belirtilerin birkaçının bir arada ve en az iki haftadır devam etmesi, çocuklarda depresyon şüphesi oluşturmalıdır.
Depresyon ve Kaybı Değerlendirme Ölçekleri
Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, tanı sürecinde bilimsel geçerliliği ve güvenilirliği kanıtlanmış çeşitli ölçeklerden yararlanır. Bu ölçekler, hem çocuğun içsel duygularını daha iyi anlamayı sağlar hem de tedavi sürecinin planlanmasında yardımcı olur.
1. Çocuklar için Depresyon Ölçeği (Children’s Depression Inventory - CDI)
5-17 yaş arasındaki çocuklara uygulanabilir. Çocuğun kendi duygularını değerlendirmesi esasına dayanır. Türkçeye uyarlanmış versiyonları Ankara'daki birçok klinikte başarıyla kullanılmaktadır.
2. Çocuk Davranış Değerlendirme Ölçeği (Child Behavior Checklist - CBCL)
Ebeveynlerin doldurduğu bu ölçek, çocuğun davranışsal ve duygusal problemlerini ortaya koyar. Özellikle 6-18 yaş arasındaki çocuklar için uygundur.
3. Kayıp ve Yas Tepkileri Ölçeği (Trauma Symptom Checklist for Children - TSCC)
Çocuğun yaşadığı kayıplara ya da travmatik olaylara verdiği duygusal tepkileri değerlendirir. Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, bu ölçeği özellikle kayıp sonrası depresyon riski taşıyan çocuklarda kullanmaktadır.
4. Beck Çocuk Depresyon Envanteri (BDI-Y)
13 yaş üzerindeki çocuklarda kullanılabilir. Depresif belirtilerin şiddetini ölçmeye yarar. Genç ergenlerde sıkça tercih edilir.
5. Görsel Analog Ölçekler
Küçük çocuklarda kelimeyle ifade güçlüğü olabileceğinden, görsel destekli duygusal değerlendirme araçları kullanılır. Bu yöntemler, özellikle 4-7 yaş grubunda etkilidir.
Ankara’da Psikiyatrik Değerlendirme ve Müdahale
Ankara, çocuk psikiyatrisi açısından oldukça gelişmiş bir sağlık altyapısına sahiptir. Ancak doğru uzmanla çalışmak, tanı ve tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkiler. Bu noktada Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, hem akademik bilgisi hem de çocuklarla kurduğu güvene dayalı iletişimle Ankara’da öne çıkan isimlerden biridir.
Kendi kliniğinde çocuklara uygulanan ölçekleri yalnızca tanı aracı olarak değil, aynı zamanda tedavi sürecinin bir parçası olarak değerlendirmekte, gerektiğinde oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ya da aile danışmanlığı ile destekleyici bir yaklaşım sunmaktadır.
Tedavi Sürecinde Ailenin Rolü
Çocuğun yaşadığı depresyonu aşmasında en kritik unsurlardan biri ailenin iş birliğidir. Ölçeklerle yapılan değerlendirmelerin ardından aileye süreci doğru anlatmak, çocuğun yalnız hissetmemesini sağlamak, günlük rutinlerin düzenlenmesi, ekran süresinin kısıtlanması ve kaliteli zaman geçirilmesi çok önemlidir.
Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara’daki çalışmalarında aileyi sadece bilgilendirmekle kalmayıp, tedavi sürecinin aktif bir parçası haline getirmeyi hedeflemektedir.
Çocuklarda depresyon, çoğu zaman kayıpların ardından ortaya çıkan ancak fark edilmesi zor bir ruhsal sorundur. Doğru değerlendirme araçları ve uzman yardımı ile bu süreç başarılı şekilde yönetilebilir. Ankara’da bebek, çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında çalışan Doc. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, bilimsel ölçeklerle yaptığı değerlendirmeler ve çocuğa özel geliştirdiği tedavi yaklaşımları sayesinde birçok ailenin yaşamında fark yaratmıştır.
Eğer çocuğunuzda yukarıda belirtilen belirtileri gözlemliyorsanız, zaman kaybetmeden bir uzmanla görüşmeniz büyük önem taşımaktadır.