"Nasılsın?" sorusuna aldığınız tek kelimelik "iyi" cevabı, odasına kapanan bir ergen, sürekli artan tartışmalar ve evde yankılanan "Beni hiç anlamıyorsun!" cümlesi... Bu sahneler, birçok ailenin yaşadığı iletişim kopukluğunun en bilinen yansımalarıdır. Sağlıklı bir iletişim, bir ailedeki huzurun, güvenin ve sevginin temel direğidir. Bu direk sarsıldığında, daha önce ele aldığımız sınav kaygısından depresyona, teknoloji bağımlılığından davranış sorunlarına kadar birçok problem filizlenmek için uygun bir zemin bulur.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, aile içi iletişimin tek taraflı bir "nasihat verme" süreci olmadığını, karşılıklı anlama, saygı duyma ve duyguları özgürce ifade etme sanatı olduğunu belirtiyor. Ebeveynlerin bu sanatı öğrenerek çocuklarıyla kuracakları güçlü bir iletişim köprüsünün, onları ergenliğin en fırtınalı denizlerinde bile güvende tutacak en sağlam çapa olduğunu vurguluyor.
Bölüm 1: İletişim Duvarları: Ebeveynlerin Farkında Olmadan Yaptığı Hatalar
İyi niyetle söylenen bazı sözler veya sergilenen tutumlar, aranızda görünmez duvarlar örebilir. Bu "iletişim engellerini" tanımak, onları aşmanın ilk adımıdır.
Emir Vermek ve Yönlendirmek: "Odanı hemen topla!", "Dersinin başına geç!" gibi cümleler, çocuğun kendini yetersiz hissetmesine ve savunmaya geçmesine neden olur.
Yargılamak ve Eleştirmek: "Yine mi düşük aldın?", "Ne kadar da tembelsin!" gibi ifadeler, çocuğun benlik saygısını zedeler ve sizden bir şeyler saklamasına yol açar.
Akıl Vermek ve Nutuk Çekmek: "Ben senin yaşındayken..." diye başlayan uzun konuşmalar, genellikle çocuğun sizi dinlemeyi bırakmasıyla sonuçlanır. O, bir derse değil, anlaşılmaya ihtiyaç duyar.
Duygularını Küçümsemek: "Ağlayacak ne var bunda?", "Bu kadar abartma" gibi tepkiler, çocuğun duygularının geçersiz olduğunu düşünmesine ve size açılmaktan vazgeçmesine neden olur.
Kıyaslamak: "Bak komşunun oğlu ne kadar başarılı", "Ablan hiç böyle yapmazdı" gibi karşılaştırmalar, kardeş kıskançlığını ve yetersizlik hissini körükler.
Bölüm 2: İletişim Köprüleri Kurmak: Sağlıklı Diyaloğun Anahtarları
Duvarları yıktıktan sonra, aranızda sağlam köprüler inşa etmenin zamanı gelmiştir. Bu köprülerin temel malzemeleri şunlardır:
1. Etkin Dinleme: Bu, sadece sessiz kalmak değil, gerçekten "duymak" ve "anlamak" için dinlemektir. Çocuğunuz konuşurken telefonunuzu bırakın, göz teması kurun ve tüm dikkatinizi ona verin. Söylediklerini "Yani arkadaşının bu davranışı seni hayal kırıklığına uğratmış, doğru mu anlıyorum?" gibi cümlelerle özetleyerek onu anladığınızı gösterin.
2. "Ben" Dili: "Sen" dili suçlayıcıdır ("Sen hep dağınıksın"). "Ben" dili ise sizin duygularınızı ifade eder ("Odan dağınık olduğunda ben kendimi yorgun ve üzgün hissediyorum"). "Ben" dili, karşı tarafın savunmaya geçmesini engeller ve iş birliğine kapı aralar.
3. Empati Kurma: Kendinizi bir anlığına onun yerine koyun. Onun yaşındayken siz neler hissederdiniz? "Bu durumda böyle hissetmen çok normal" gibi bir cümle, onun için dünyalara bedeldir.
4. Birlikte Kaliteli Zaman Geçirme: Bu, birlikte televizyon izlemek değil, tüm dikkat dağınıcılardan uzak, sadece birbirinize odaklandığınız özel anlar yaratmaktır. Bu, birlikte oynanan bir kutu oyunu, yapılan bir yürüyüş veya sadece baş başa içilen bir kahve olabilir.
Bölüm 3: Zor Konuları Konuşma Sanatı
Notlar, arkadaşlar, teknoloji kullanımı gibi çatışmaya en açık konuları konuşurken sakin ve yapıcı kalabilmek önemlidir.
Doğru Zamanı Seçin: İkinizin de yorgun veya sinirli olduğu bir anda bu konuları açmayın. Sakin bir zamanı bekleyin.
Sorun Olarak Değil, Proje Olarak Yaklaşın: "Senin bu derslerin ne olacak?" demek yerine, "Bu dönem notlarını yükseltmek için birlikte nasıl bir plan yapabiliriz?" diye sorun. Onu sorunun bir parçası değil, çözümün ortağı yapın.
Esnek Olun ve Müzakereye Açık Olun: Kurallar önemlidir ancak ergenlik döneminde gençlerin de söz hakkına ihtiyacı vardır. Kuralları birlikte belirlemek, onun bu kurallara uyma olasılığını artırır.
Eğer evinizdeki iletişim tamamen kopmuşsa, her konuşma bir kavgaya dönüşüyorsa ve bu durum hem sizin hem de çocuğunuzun ruh sağlığını olumsuz etkiliyorsa, bu döngüyü kırmak için profesyonel bir destek almak gerekebilir. Ankara'da bu konuda uzman bir Ankara çocuk psikiyatrisi hekiminden aile danışmanlığı almak, evinize yeniden huzur ve anlayış getirebilir. Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, ailenizin iletişim dinamiklerini anlayarak size sağlıklı diyalog kurma becerileri kazandırmada yardımcı olacaktır.