Çocuğum Deneme Sınavlarında Başarılı Ama Gerçek Sınavda Yapamıyor, Ankara'daki Ailelere Özel Çözümler

Çocuğunuz deneme sınavlarında başarılı ama gerçek sınavda yapamıyor mu? Ankara'daki aileler için bu performans farkının nedenlerini ve Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ'den pratik çözüm stratejilerini öğrenin.

Ankara'daki pek çok ailenin ortak endişesi: Çocuğunuz evde veya kursta girdiği deneme sınavlarında harika sonuçlar alıyor, potansiyelini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak LGS veya YKS gibi büyük ve belirleyici sınavların sonuçları geldiğinde, beklenen performansın çok altında bir tabloyla karşılaşıyorsunuz. Bu durum, hem öğrencilerde büyük bir hayal kırıklığı ve özgüven kaybına yol açıyor hem de ailelerde "Nerede yanlış yapıyoruz?" sorusunu doğuruyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, bu durumun çocuğun zekası veya bilgisiyle değil, çoğunlukla "performans kaygısı" ve sınav anını yönetme becerisiyle ilgili olduğunun altını çiziyor. Peki, bu performans farkının ardında yatan nedenler tam olarak nedir ve bu döngüyü kırmak için neler yapabilirsiniz?

Bölüm 1: Performans Farkının Altındaki Gizli Nedenler

Bu sorunu çözmenin ilk adımı, doğru teşhis koymaktır. Çocuğunuzun yaşadığı durum, tek bir nedene bağlı olmaktan ziyade, birkaç faktörün birleşiminden kaynaklanabilir. Aşağıdaki tablo, olası nedenleri ve belirtilerini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Olası NedenBelirtileri ve DavranışlarÇocuğun İç Sesi (Düşünce Kalıbı)
Yoğun Performans KaygısıSınav sabahı karın ağrısı, mide bulantısı. Sınav anında kalp çarpıntısı, terleme, bildiği soruları yapamama, "zihin donması"."Ya yapamazsam? Herkesin beklentisini boşa çıkaracağım. Bu sınav benim geleceğim, mahvetmemeliyim."
Aşırı MükemmeliyetçilikBasit bir soruda çok fazla zaman kaybetme, emin olamadığı soruyu boş bırakmak yerine silip tekrar tekrar çözme, zamanı yönetememe."Bir tane bile hata yapma lüksüm yok. Her soru mükemmel olmalı. Eğer bir yanlış yaparsam devamı gelir."
Ortam ve Rutin FarklılığıKendi okulundan veya kursundan farklı, yabancı bir binada sınava girmek. Evdeki rahatlığın aksine, gözetmenlerin olduğu resmi ve sessiz ortam."Bu sıra çok rahatsız. Dışarıdan çok ses geliyor. Evde böyle olmuyordu. Dikkatim sürekli dağılıyor."
"Her Şeyin Sonu" AlgısıSınava sadece bir akademik test olarak değil, hayatının en önemli ve tek belirleyici olayı olarak anlam yükleme. Aile beklentilerinin ağır baskısı."Eğer bu sınavı kazanamazsam ailemin yüzüne bakamam. Bütün emekler boşa gidecek. Başka hiçbir şansım yok."

Bölüm 2: Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ'den Bilimsel ve Pratik Çözüm Stratejileri

Doç.Dr.Büşra OLCAY ÖZ, bu sorunun çözümünün "daha çok ders çalışmak" değil, "sınav anını yönetmeyi öğrenmek" olduğunu belirtiyor. İşte bu konuda size ve çocuğunuza yardımcı olacak adımlar:

Strateji 1: Gerçek Sınav Simülasyonları Oluşturun (Desensitizasyon)

Amaç, gerçek sınavın yarattığı yabancılık ve stresi azaltarak, o anı normalleştirmektir.

Tam Prova: Ayda en az bir veya iki kez, çocuğunuzun gerçek sınav koşullarını birebir yaşamasını sağlayın. Sabah sınav saatinde kalksın, aynı türde bir kahvaltı yapsın, kıyafetlerini giysin ve deneme sınavına otursun.

Ortamı Benzetin: Sessiz bir oda, masada sadece kalem, silgi ve su olmasına özen gösterin. Telefonu ve diğer dikkat dağıtıcıları odadan çıkarın. Süreyi bir saatle tutun ve mola vermesine izin vermeyin.

Farklı Mekanlar Deneyin: Mümkünse sadece evde değil, Kızılay'daki Milli Kütüphane gibi halka açık, sessiz çalışma alanlarında veya farklı dershanelerin deneme sınavlarına katılarak farklı ortamlarda test çözme pratiği yapmasını sağlayın. Bu, farklı mekanlara adaptasyonunu artıracaktır.

Strateji 2: Zihinsel Kalkanlar Geliştirin (Bilişsel Yeniden Yapılandırma)

Bu, kaygı üreten otomatik düşünceleri fark edip onları daha gerçekçi ve yapıcı olanlarla değiştirmektir.

Felaket Senaryolarını Sorgulatın: Çocuğunuz "Sınavda her şeyi unutacağım" dediğinde, ona "Peki daha önceki onca denemede her şeyi unuttun mu? Bildiğin konular hangileri? Gel onlara bir bakalım." gibi kanıta dayalı sorular sorun.

Düşünce Kartları Hazırlayın: Küçük kartlara, olumsuz düşüncelere karşı panzehir olacak cümleler yazmasını isteyin. Örneğin:

Olumsuz Düşünce: "Bu soruyu yapamıyorum, demek ki sınav kötü geçecek."

Yapıcı Düşünce: "Bu sadece bir soru. Atlayıp diğerlerine geçebilirim. Vakit kalırsa geri dönerim."

Sınavdan önceki haftalarda bu kartları sık sık okuması, zihinsel hazırlığına yardımcı olur.

Strateji 3: Bedenini Sakinleştirmeyi Öğretin (Fizyolojik Kontrol)

Kaygı anında bedenimiz alarm verir. Bu alarmı susturmak, zihnin tekrar kontrolü ele almasını sağlar.

"4-7-8 Nefes Tekniği": Sınavda panik hissettiği an uygulayabileceği çok etkili bir yöntemdir. Burnundan 4 saniye nefes al, 7 saniye tut ve ağzından 8 saniyede yavaşça ver. 3-4 kez tekrarlandığında kalp ritmini yavaşlatır ve sinir sistemini sakinleştirir.

"Topraklanma Egzersizi": Kaygı düşünceleri zihnini ele geçirdiğinde, dikkatini bilinçli olarak 5 duyusuna yöneltmesini öğretin.

Gördüğün 5 şey: (Sınıfın duvarı, gözetmenin kalemi...)

Dokunduğun 4 şey: (Sıranın yüzeyi, kazağının dokusu...)

Duyduğun 3 şey: (Dışarıdan gelen araba sesi, nefes alıp verişin...)

Kokladığın 2 şey: (Kağıdın kokusu, silginin kokusu...)

Tadına baktığın 1 şey: (Ağzındaki suyun tadı...) Bu teknik, zihni endişeli gelecekten koparıp "şimdi ve burada"ya getirir.

Bölüm 3: Ne Zaman Profesyonel Yardım Alınmalı?

Eğer bu stratejilere rağmen çocuğunuzun sınav performansı ile potansiyeli arasında derin bir uçurum olmaya devam ediyorsa, kaygısı günlük hayatını (uyku, iştah, sosyal ilişkiler) olumsuz etkiliyorsa, profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Bir uzman, bu durumun altında yatan daha derin nedenleri tespit edebilir ve Bilişsel Davranışçı Terapi gibi kanıta dayalı yöntemlerle çocuğunuzun sınav anını yönetme becerilerini kalıcı olarak güçlendirmesine yardımcı olabilir.

Unutmayın, bu bir yarış ve çocuğunuzun bu yarışta en iyi performansı göstermesi için sadece akademik olarak değil, zihinsel ve duygusal olarak da donanımlı olması gerekiyor.

Bu metni yararlı buldunuz mu?

Büşra OLCAY ÖZ

Büşra OLCAY ÖZ

Doç. Dr.

Bu Konuda Uzman Doktorlar

Toplumun sağlıklı gelişiminin temel taşlarından biri, çocuk ve gençlerin ruhsal iyilik halidir. Bu alanda görev yapan uzmanların bilgi birikimi ve deneyimi, psikiyatrik destek süreçlerinin kalitesini doğrudan etkiler. Çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında 2012 yılından bu yana aktif olarak çalışan Doç. Dr. Büşra Olcay Öz, Nisan 2024’te doçentlik unvanını kazanarak akademik kariyerinde önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Uzun yıllara dayanan deneyimi ve alanına dair derinlemesine uzmanlığıyla, 2024 itibarıyla Ankara’da çocuk ve ergenlere yönelik bireyselleştirilmiş psikiyatrik hizmetler sunmaya devam etmektedir.

Detaylı Profil
Önemli Uyarı

Sağlık kütüphanemizde yer alan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımakta olup, hazırlandıkları tarihteki bilimsel verilere dayanmaktadır. Kişisel sağlık durumunuzla ilgili her türlü soru, teşhis ya da tedavi ihtiyacınız için mutlaka bir hekimle ya da yetkili bir sağlık kuruluşuyla görüşmeniz önerilir.