DEHB

Ankara’da çocuklarda DEHB tanısı, tedavi süreçleri ve sosyal etkileri ele alınırken, Doç. Dr. Büşra Olcay ÖZ'ün bu alandaki uzmanlığına ve bütüncül yaklaşımına da değinilmiştir.

Modern şehir yaşamının karmaşası, çocuk gelişiminde yeni zorluklar doğurmaktadır. Ankara gibi büyükşehirlerde çocuklar, akademik beklentiler, sosyal etkileşimler ve dijital uyaranlarla çevrili bir ortamda büyürler. Bu durum, bazı çocukların dikkat, davranış ve dürtü kontrolü gibi alanlarda zorluk yaşamasına neden olabilir. Bu bozuklukların başında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) gelir. Bu makale, Ankara’daki DEHB’li çocukların yaşadığı süreçleri, tanı ve tedavi yaklaşımlarını ve bu alanda uzman bir isim olan Doç. Dr. Büşra Olcay ÖZ’ün sunduğu bütüncül hizmet anlayışını ele almaktadır.

2. DEHB NEDİR?

DEHB, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsel davranışlarla kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur. Genellikle 3 ila 7 yaş arasında belirti vermeye başlar. Belirtiler şunlardır:

Dikkat eksikliği: Görevlere odaklanmakta zorlanma, unutkanlık, ayrıntıları kaçırma.

Hiperaktivite: Sürekli hareket hâlinde olma, oturamama, gereksiz konuşmalar.

Dürtüsellik: Sırasını beklemekte zorlanma, söz kesme, düşünmeden hareket etme.

Bu belirtiler çocuğun okul başarısını, arkadaşlık ilişkilerini ve aile dinamiklerini olumsuz etkileyebilir.

3. DEHB’NİN NEDENLERİ

DEHB’nin oluşumunda birçok faktör rol oynar. Ankara özelinde değerlendirildiğinde bu nedenler şöyle sınıflandırılabilir:

Genetik Etkenler: Ailede benzer bozukluklar olması riski artırır.

Nörobiyolojik Faktörler: Beyindeki dopamin dengesizlikleri dikkat ve dürtü kontrolünü etkiler.

Çevresel Faktörler: Gebelikte stres, doğum komplikasyonları, ekran bağımlılığı ve şehir yaşamının hızlı temposu.

Ankara’da özellikle yoğun ekran kullanımı ve akademik baskı, DEHB’nin görünürlüğünü artırmaktadır.

4. ANKARA’DA TANILAMA SÜRECİ

Tanı koymak uzun ve dikkatli bir süreçtir. Çocuklarda “yaramazlık” ile “DEHB” sıklıkla karıştırılmaktadır. Doğru tanı için uzman desteği şarttır.

4.1 Devlet Kurumlarında Tanı Süreci

Ankara’da birçok devlet hastanesi DEHB tanısı koyabilecek altyapıya sahiptir. Ancak randevu sistemindeki yoğunluk, tanıyı geciktirebilir.

4.2 Özel Klinikler ve Uzmanlık Hizmetleri

Bu noktada Doç. Dr. Büşra Olcay ÖZ gibi alanda uzman hekimlerin sunduğu özel klinik hizmetleri önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Dr. ÖZ, çocuk psikiyatrisi alanında bilimsel temelli, bireye özel değerlendirmeler yaparak tanıyı netleştirmekte ve aileyi sürece aktif şekilde dahil etmektedir.

5. DOÇ. DR. BÜŞRA OLCAY ÖZ’ÜN YAKLAŞIMI

Dr. Büşra Olcay ÖZ, çocuk ruh sağlığı alanında uzun yıllardır çalışan bir uzman olarak Ankara’da birçok ailenin güvenle başvurduğu bir isimdir. Uyguladığı yaklaşımın temel özellikleri şunlardır:

Bireyselleştirilmiş Değerlendirme: Her çocuğun davranışı ve mizacı farklıdır; bu nedenle tanı ve tedavi bireysel değerlendirme ile şekillenir.

Aile Katılımı: Sadece çocukla değil, ailesiyle de çalışan Dr. ÖZ, ebeveynlere rehberlik ederek ev ortamındaki sorunları da çözmeyi hedefler.

Çok Disiplinli Yaklaşım: DEHB çoğu zaman başka sorunlarla birlikte görülür (anksiyete, öğrenme güçlüğü vb.). Dr. ÖZ, gerekli durumlarda ergoterapist, dil-konuşma terapisti veya eğitim uzmanları ile iş birliği yapar.

Uzun Süreli İzlem: Tedavi sadece bir ilaç yazmakla bitmez. Dr. ÖZ, çocuğun gelişimini periyodik olarak izleyerek tedaviyi günceller.

6. TEDAVİ SÜRECİ

DEHB’nin tek bir tedavisi yoktur; her çocuğa özel çok yönlü bir planlama yapılmalıdır.

6.1 İlaç Tedavisi

İlaçlar (örneğin metilfenidat) dikkat süresini artırabilir ve dürtüsel davranışları azaltabilir. Ancak her çocuk için uygun değildir; etkileri uzman gözetiminde takip edilmelidir.

6.2 Psikoterapi

Oyun terapisi, çocukların iç dünyalarını ifade etmelerini sağlar.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), düşünce-duygu-davranış üçlüsünü yeniden yapılandırır.

Aile terapisi, iletişim sorunlarını azaltır.

6.3 Okul ile İşbirliği

Okuldaki öğretmenlerin desteği olmadan tedavi eksik kalır. Dr. ÖZ, öğretmenlerle iletişim kurarak çocuğun sınıf içi ihtiyaçlarını belirler.

7. ANKARA ÖZELİNDE SOSYAL ZORLUKLAR

Ankara’da DEHB’li çocukların karşılaştığı başlıca sosyal zorluklar:

Etiketleme: “Yaramaz” ya da “sorunlu” olarak görülmeleri.

Okul başarısızlığı: Dikkat sorunları sınavlarda ve derslerde geride kalmalarına neden olabilir.

Arkadaşlık sorunları: Dürtüsellik, akranlarıyla çatışmalar yaşamalarına yol açar.

Bu nedenle erken müdahale kadar toplumun bilinçlendirilmesi de hayati önem taşır.

8. AİLELERİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR

Aileler çoğu zaman yalnız ve çaresiz hisseder. Ankara’da özel eğitim ve tedavi maliyetleri yüksektir. Devlet desteği yetersiz kalmakta, aileler özel kliniklere yönelmektedir. Bu noktada bilgiye erişim kadar güvenilir uzman desteği de önemlidir.

9. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Toplum Bilinçlendirme Kampanyaları: Aileler ve öğretmenler için seminerler düzenlenmeli.

Öğretmen Eğitimi: DEHB’li öğrencilerle etkili iletişim için hizmet içi eğitim programları oluşturulmalı.

Psikososyal Destek Birimleri: Belediyeler DEHB’li çocuklara yönelik sosyal uyum atölyeleri kurmalı.

Bireysel Eğitim Planları (BEP): Devlet okullarında DEHB’li çocuklara özel akademik destek sistemleri uygulanmalı.

DEHB, yalnızca çocukların bireysel sorunları olarak değil, toplumun eğitimi ve ruh sağlığı sistemi açısından da önemli bir konudur. Ankara’daki yoğun yaşam koşulları, erken tanı ve etkin müdahalenin önemini daha da artırmaktadır. Bu süreçte, alanında uzman ve bütüncül yaklaşım benimseyen hekimlerin rolü büyüktür. Doç. Dr. Büşra Olcay ÖZ, Ankara’da bu alanda fark yaratan isimlerden biri olarak çocuklara sadece tanı ve tedavi değil, aynı zamanda umut ve destek sunmaktadır.

Çocukların potansiyellerine ulaşabilmeleri için doğru adımlarla ilerlemeleri gerekir. DEHB’li çocuklar, desteklendiklerinde akademik ve sosyal hayatta büyük başarılar elde edebilir. Anahtar, onları anlamak, doğru yönlendirmek ve onlara güvenmektir.